Ne Güzel Gülüyorsun Benim Abim
Ne güzel gülüyorsun benim abim
Sen gülünce Ferahlıyor kalbim Sen gülünce Dağılıp kül oluyor derdim Sen gülünce Artıyor yaşamaya hevesim Erzurum’da Beraberliğimizin son günleri Yer İbrahim Erkal sahnesi Seyrettiğimiz son oyun İsmi "Bir delinin hatıra defteri" On dakika boyunca Uyumuştum kafamı koyup omzuna Alkışlarla kendime gelmiştim sonra Kulaklarımda hala o müthiş kahkaha Veda yemeğinde Genç, gülen yüzler masalarda Işık ışıktı gözlerinin içi Sevginin gücünü gördüm orda Sabrın çelikten direncini İnancın bükülmez bileğini Bir ara ceketin cebinden çıkardın Tatlı bir kız çocuğu resmi “Bu benim torunum Yüzünü görmediğim canım” dedin Tittriyordu dudakların, ellerin Yemeğin son saatleriydi Ellerini masaya koydun Ve kalktın ayağa “Size dört şey öğütlüyorum gençler Daima gülümseyin İnsanları sevin Gönül kırmayın Ve kin tutmayın” Tek tek sarıldın dostlarına Sonra el salladın ve gittin Geride dipsiz bir boşluk Geride boynunu eğmiş kırılgan bir zambak Geride suya hasret umutsuz toprak Ne güzel gülüyorsun benim abim Sen gülünce Ferahlıyor kalbim |