Anneme...
Gurbet çekilmiyor annem dizlerinden uzakta
Gavurun ekmeği tutmuyor annem senin o ana kokan mis yemeklerni Doyurmuyor gavurun ekmeği Değmeyince o öpülesi mübarek elin YÜreği cevher anam, yarası gizli anam Buram buram emek kokan anam Babam hala gözlüyor mu yolumu Pencerenin önünde tüttürerek sigasını Bakıyor mu dededen kalma köstekli saatine gözlemek için geçmeyen zamanı Ağlama sakın annem ağlama... Dimdik dur memleketimin dağları gibi Merhem ol ailemizin yaralarına Koyverme cennet bahçelerinin gonca gülü o canım yüreğini Çünkü; ondan gayrı sığınacak yerim yok bu gavurun elinde Birgün gelecek annem birgün gelecek Kalkmayacağım vatanım gibi hasret kokan dizlerinden Ve çekmeyeceğim ellerimi babamın ağarmış saçlarından Doyasıya yiyeceğim senin o ana kokan mis yemekerinden Ve annem... Ölüm kapımı çaldığında Ayrılmadan karşılayacağım mübarek kucağında O mübarek ellerin gezinirken ağarmış saçlarımda Azrail çekinecek canımı almaya Yine üstümü babam örtecek Tıpkı bebekken açındığım zamanlarda örttüğü gibi... Bu sefer öpülesi elleri kara toprak tutacak Battaniye yerine kara toprak atacak üstüme annem Kara toprak atacak... 07/02/04 Esat GEYVELİOĞLU |
BABALARDA YÜREĞİNDE YAŞARKEN HASRETLİĞİ ,
BENİM BABAM ÖLDÜ BAYRAM GÜNÜ GURBETTE OLMADIĞIM HALDE GÖREMEDİM SONDEFA YÜZÜNÜ
ŞİİRİNİZ BENİ FAZLASIYLA ÜZDÜ VE AĞLATTI ELİNİZE SAĞLIK TEBRİKLER