YÜCE YARADANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ALLAH(c.c) bizim nasıl bir insan olmamızı istiyor?
Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim ‘Rabbim, benim nasıl bir insan olmamı istiyor? Sorusuna cevap aranarak okunur ve öngördüğü ilkelere harfi harfine uyulmaya başlanırsa ‘mümin şahsiyet’ de şekillenmeye başlamış demektir. Kur’an’ın tamamı bir bütün halinde bu niyetle okunduğu ve hayata aktarıldığı zaman tekrar tekrar okunup hatırlanarak Kur’an’ın ilkeleri ‘hayat prensipleri’ olarak pekiştiği zaman, bütün zorluklara ve saldırılara rağmen bu ilke ve prensiplerden taviz verilmediği zaman, işte o zaman ‘örnek mümin şahsiyet’ bütün göz kamaştırıcı özellikleri ile ortaya çıkacaktır. Kur’an hazinesinde şöyle bir dolaşarak bu ‘örnek şahsiyet’in karakteristik özellikleri hakkında bir fikir edinmeyi deneyelim: Mü’minun Suresi 1-10. Ayetler: ‘Kurtuluşa erecek olan müninler’in şu özellikleri taşıması gerektiği anlaşılıyor: - ALLAH’a gönülden saygı duyarak huşu ile namaz kılarlar. - Boş ve anlamsız şeylerden yüz çevirir, uzak dururlar. - Sürekli arınma çabası içinde olup zekatlarını verirler. - İffetlerini korur, mahrem yerlerini haramdan sakınırlar. - Emanet ve ahidlerine / sözleşmelerine sadakat gösterirler. - Namazlarını tüm dünyevi kaygılardan uzak tutup korurlar. İsra Suresi 32-38. Ayetler: Mümin, Rabbinin kerih gördüğü kötü davranışlarda bulunmaz. - Zinaya yaklaşmaz;zira bunun son derece yüz kızartıcı azgınca bir davranış ve çok kötü bir yol olduğunun farkındadır. - ALLAH’ın dokunulmaz ve haram kıldığı bir cana haksızca kasdetmez. - Yetimin malına göz dikmez. - Verdiği her sözü yerine getirir; çünkü verdiği her sözün bir sorumluluk olduğunun ve bundan dolayı hesaba çekileceğinin bilincindedir. - Ölçtüğünde ölçüyü tam tutar, tarttığında dosdoğru bir tartıyla tartar. Bunun herkes için daha iyi, daha yararlı ve daha güzel olduğunu bilir. - Bilmediği şeyin peşine düşmez yahut bilmediği bir konu da fikir beyan etmez; zira kulağı, gözü ve kalbinin bunlardan sorgulanacağını unutmaz. - Yeryüzünde gururlanıp böbürlenerek yürümez; çünkü böyle yapmakla ne yeri yarabilir, ne de boyca dağlara ulaşabilir. Hucurat Suresi 11-12. Ayetler: Mümin, diğer inanmış kardeşleriyle ve genel anlamda bütün insanlarla ilişkilerinde şu ilkelere uyar: - Bir kavim; topluluk ya da cemaat adına diğer bir topluluk ve cemaatla alay etmez; çünkü alay edilenlerin kendilerinden daha hayırlı olabileceğini gerçeğini düşünür, hesaba katar. - İnanmış kardeşlerinde kusur aramaz, onları kötü lakaplarla çağırmaz. Bunun fasıklığa kapı aralamak olduğunu unutmaz. - Zandan çokca sakınır; zira zannın bir kısmının günah olduğunu bilir. - Tecessüs edip insanların gizli şeylerini araştırmaz. - Bir başkasının gıybetini yaparak arkasından çekiştirmez; bu davranışın, ölmüş bir kardeşinin etini yemek kadar iğrenç bir şey olduğunu aklından çıkarmaz. - ALLAH’a karşı sorumluluklarının bilincindedir. Yüce Kitabımız Kur’an’ı Kerim’i bu gözle tarayıp okursak, örnek mümin şahsiyeti bütün yönleriyle ortaya çıkaran diğer bazı davranış ilkerinide yakalamamız mümkündür: - Mümin, doğru söz söyler (Ahzab Suresi, 70. Ayet) - Mümin, yapmayacağı şeyi söylemez (Saf Suresi, 2. Ayet) - Sorumluluğunun bilincinde olan mümin,bollukta da darlıkta da sadaka verir, öfkesini yener, insanların kusurlarını bağışlar. (Al-i İmran Suresi, 134. Ayet) - Mümin, hatalı bir davranışı bile bile tekrarlayıp ısrar etmez; hatasından dolayı tevbe ve istiğfar ettiğinde davranışlarını düzeltir; ALLAH’ın koyduğu ilkelere sımsıkı yapışır ve dinini katıksız olarak ALLAH’a halis kılar. (Al-i İmran uresi, 135. Ayet, Nisa Suresi, 146. Ayet) - Mümin, ALLAH’a yürekten tevbe eder. Müminin tevbesi ‘nasuh’ bir tevbedir; o da bir daha aynı hatayı işlememek üzere ALLAH’a söz vermektir. (Tahrim Suresi, 8. Ayet) - Mümin, Rabbinin rızasını isteyerek sabah-akşam, korku ve umutla, gizlice ve yalvararak dua eder; bu konuda gaflet göstermez. (Araf Suresi, 55-56-205. Ayet, En’am Suresi, 52. Ayet) - Mümin, adildir; hakkı ve adeleti ayakta tutar. Kendisinin, ana-babasının ve yakınlarının aleyhinde bile olsa, şahitlik yapar. Kin beslemez, düşmanına bile adil davranır. (Nisa Suresi, 135. Ayet, Maide Suresi 8. Ayet) - Mümin kötülüklere karşı en güzel bir tarzda mücadele eder; kötülükleri iyilikle savar; insanları güzel öğütle ve hikmetle ALLAH’ın yoluna devam eder. (Ra’d Suresi, 22. Ayet, Nahl Suresi, 125. Ayet, Kasas Suresi, 54. Ayet, Ankebut Suresi, 46. Ayet, Fussilet Suresi, 34. Ayet) - Mümin, yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunanlara hakkı olan zekat ve sadakayı sevdiği mallardan verir, ama gereksiz yere de saçıp savurmaz; zira saçıp savuranların şeytanın kardeşleri olduğunu bilir. (Bakara Suresi, 177. Ayet, İsra Suresi, 26-27. Ayet) - Mümin, harcamalarında ne israf eder,ne de cimrilik eder; ikisinin arasında dengeli bir tutum izler. (Furkan Suresi, 67. Ayet) - Müminler, infak ettiklerinde Rablerinin huzuruna dönecekler diye, kalpleri korku ile ürpererek verirler. (Müminun Suresi, 60. Ayet) - Müminler, hayır işlerinde yarışırlar ve hayır için önde giderler. (Müminun Suresi, 61. Ayet) - Müminler, topluca ALLAH’ın ipi’ne sarılırlar, tefrikaya düşmezler, birbirleriyle çekişmezler; çünkü bu çekişmenin, kendi enerjilerini tüketip bitireceğinin şuurundadırlar. (Al-i İmran Suresi, 103. Ayet, Enfal Suresi, 46. Ayet) - Müminler, kendilerinden olmayanlara dost ve sırdaş edinmezler; zira İslam düşmanlarının,kendilerine karşı müthiş bir kin ve öfkayle dolu olduklarını unutmazlar. (Al-i İmran Suresi, 118. Ayet) - Müminler, işleri konusunda aralarında iştişare ederler. (Şura Suresi, 38. Ayet) - Müminler, salih davranışlarda bulunurlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye ederler. (Asr Suresi, 3. Ayet) Kısaca: Kur’an muhayyel değil, ‘ideal’ bir mümin insan tipi çizer ve muhataplarına böyle bir şahsiyet kazanmalarını sağlayacak bir dizi ilke ve davranış önerir. Kur’an’ı bizlere ulaştıran ALLAH Rasulü’nün hayatı da Kur’an’da tasvir edilen model insan’ın ta kendisidir. Hz. Ayşe’nin ifadesi ile Hz. Muhammed’in ahlakı, Kur’an ahlakı’dır. O halde, Kur’an’a muhatab olan her mümin, ‘ALLAH(c.c) benim nasıl bir insan olmamı istiyor? Sorusuna cevap arıyarak Kur’an’ı okur, anlar ve onun gösterdiği ilkeleri adım adım hayatına tatbik ederse, işte o zaman gerçek kurtuluşa erecek demektir. Kurtuluşun ilk adımı da, inandığımız, ama adeta bir kenara terkettiğimiz Kur’an’ı yeniden, yeni ve diri bir gözle okuyup Kur’an ahlakıyla ahlaklanmaya başlamaktır: ‘İman edenlerin ALLAH’ın Zikri olan Kur’an’a ve Hak’tan inen vahye karşı kalplerinin huşu ile yumuşaması zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra da üzerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir. ‘Bilin ki ALLAH(c.c), ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor. Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık.’ (Hadid Suresi, 16-17. Ayetler) Bilgiler Alıntıdır. Yüce Hâk’kın rızasını alanlardan olmak temennisi ile Saygı sevgi Hürmetlerimle Selâmlar
YÜCE YARADAN - İlâhi
Yeri göğü O’dur yoktan var eder Seslenir kuluna yüce yaradan Sayısız nimeti kula kâr eder Seslenir kuluna yüce yaradan Sükür nimetiyle fileni doldur Kur’anın ışığı bilene yoldur Sayısız hikmeti delili boldur Seslenir kuluna yüce yaradan Kuluna çektirmez zorluk zahmeti Gönderir kuluna alem rahmeti Yerde muhammed-i gökte ahmedi Seslenir kuluna yüce yaradan Doğru yoldan gitmek odur ahdımız Doğum gibi ölüm bize bahtımız Hesap günü gelir mizan tartımız Seslenir kuluna yüce yaradan Kul hakkını yiyen şaşar kalemde Boşa yaşar kurtulamaz elemde Kızartma yüzünü iki alemde Seslenir kuluna yüce yaradan Buluyor Erenler Aşk’ın demini Uyalım hünkara hazır zemini Yalan yere etmez Resul yemini Seslenir kuluna yüce yaradan ....... 19 / 11 / 2018 Şiir:Resul Civcik - Ayrancı Karaman Fotoğraf;Alıntıdır |
Saygılarımla...