ŞimdiYine kalem eline aldı elimi. Şimdi senden başka ne yazılabilir ki? Daha önce ne yazılabildi..? Şimdi sana seni sevmediğim bir dakika bile olmadı demem neyi değiştirirdi, Bilmiyorum..? Ama ben değiştim, nasıl oldu bu pek bir fikrim yok ama Seni sevme biçimim bile değişti. Mesela sen kapıma dayansan, açmam kapıyı artık. Ama içerde dışa vuran sevginle yine seni düşünürdüm galiba. Sana değilde içime söylerdim seni sevdiğimi, Sen değilde duysada anlamayacak olanlar duyacak seni sevdiğimi. Kimsenin birşey bildiği yok merak etme. Kimseye söylemedim gidebildiğini. Ben bile hala inanmış değilim ki.. Bir çiçek büyüttüm penceremde, Yapraklarına rüzgarin bile değmesine izin vermeden. Senin adınla seslendim ona. Hergün penceremde seni beklerken konuştum onunla. Bir o tanıklık etti benim tanık olduğum acılara, Yanımda bir tek o vardı, ben ağlarken. Seni özlediğimi en çok o bildi.. Sen gittin evimdeki kokunu sildi kokusuyla. Ama bana en çok sensizlik sindi. Ben onu değil elinin değdiği şeyleri kokladım sadece... Elinin değdiği şeyler bile ayrılığın kokuyor artık. Senden bu evde de bir iz kalmadı bu sayede. Seni alıp bir şehir eklerdim bu ülkeye, tüm sokaklarına sensizliğin ne kadar zor olduğunu yazardım. Sen o sokaklardan geçince fark edeceklerdi sensiz olamayacağını, Ama onlar bilirdi senin orda kalmayacağını, Bir ben bilemedim zaten bunu, öğrenemedim... Kabul edemedim yada.. Adına ne dersen de işte, İsimsiz kalıcak o şehir bu gidişle.. Keşke bu kadar sevmeseydim seni dedirttin bana şu anda. Sesinin tonunu unuttum, Gözlerinin rengini, Ayrılığın kaç tonu çarptıysa gözlerime, O kadar kör oldu kalbim artık. Sen yoksun artık. Yarın ilk işim yeni bir sayfa açmak olucak. Söylediklerimden emin görünüyorum öyle değil mi..? İstediğim bu ama yapabildiğim söylenemez.. Kaç sayfa açtım seni bir daha yazmayacağım diye. Kaç kalem kırıp attım adını ezberlediği için. Senin hiç yanmadı ki için... Yanan hep yeni sayfalarım oldu, hep eski şiirleri yakmak zorunda kaldım ben. Yenisini yazmayacağıma söz vermiştim kendime. seni değil seni yazmayı unutmalıymışım, Nefes almayı değil seni sevmeyi yaşamak bilmişim. Kimsenin bilmediği gibi ben aslında yaşamamayı seçmişim seninle. Seni sevmek için kaç kez nefret ettim hayattan. kaç kez kaçtım tüm gerçeklerden. Gerçekten bıktım artık seni sevmekten. Güneş de aydınlatıyor dünyayı. Ben neden bir dünyam olsun istedim ki. Ve bu dünyayı aydınlatma işi neden sana düştü..? Bir düştü oysa yaşanan ve yaşanması istenen herşey. Kim seçti bilmiyorum bir anda içinde buldum kendimi, Zaten en son orda görmüştüm kendimi. Kaybettim ulan kendimi.. Sen en son nerde hatırlattıysan kendini, oralarda bir yerde, ama başka yerde arama Yerde diyorum bak, yerde. Gökte ararken yerde bulduğum, Düştüm yere son buldum. Artık gökyüzü denen şey senin yüzünden çok uzak, hangi yolu yürüdüysem bir tuzak, ne zaman ayağa kalksam bir kurşun, Ne zaman bir şiir yazdıysam bir kırık kalem düştü payıma. Payıma düşen hiçbirşeyi kabul etmedim, hayat belki kıyamaz da yeniden seni verir bana diye, oysa hayat artık bir tek beni alabilir buradan. Burası.! bir gün yolun düşerse seninde düşeceğin yerdir. Ellerinden tutup kaldırmayı inan bana isterdim. Ama buraya düştükten sonra ayakların artık ayakta tutamaz seni. gülmek mümkün değil burada, Sen bu toprak parçasını gözyaşlarınla sula, Ve unutma. Seni en son burda sevdim ben, Şimdi sen burada olmayacaktın..! Şimdi ben burda olamam çünkü... geç kaldın sevgilim. Ben ne kadar çok istediysem kalmanı, Sen o kadar az kaldın Kalmadın sevgili.. Herşey bitti. Başlamayı istediğinde fark edeceksin. Tüm başlangıçlar da sona erdi. ve burası öyle bir yer ki, kurtulmak istesen bile gidemezsin. Birini sevince fark edeceksin. Birini sevince sen sevilmezsin..! ybarskanmay 23:57 14.11.2018 |