Ay Karanlık, Etme Gel.!
Zembereği boşalan,
Takvimi hazan olmuş bir zaman dilimi, İnatçı bir ağaçkakanı konuk etmiş yüreğime. Dip diri vuslat ümidini Ve ayrılık hissini dahi Okşamak için Her uzattığımda elimi; Oyum oyum oyulup Kanğrene dönüşmüş yaralarım dan sızan Kanıma aldırmadan, O koca belirsizlik gibi Bir hışımla dalıyor dimağıma. Kaosun valsi, işte tam da orada başlıyor Bir ileri iki geri yapıyorum Bilinmezlik dansının notasında Dönüp duruyorum "ah"ların ortasında Bu benmiyim? İradem sus pus olmuş Kulaklarım özlediği nidasını arıyor.. Biliyorum be sevgilim Senin de gözlerinde Kıvrım kıvrım kıvranır hasretim Ve iki yürek, iki beden Çok çok hasret Çok bela, çok çetin Ne çare Gel gör ki Engeller hayli yaman, Yakıyor cayır cayır Büyüyor özlem, Onulmaz dert gibi Eriyor, Küçülüyor beden beden Çürüyor iliğim etim Sevgimiz yaşıyor da; Kavuşmak yetim... 15:Kasım:2018. |