Ayrılığa Bir Gazel
Bir baharın gitmişliği var üzerimde
Cehennemden borç aldığım bir yangın içimde Hayatın ritmini tüketen yüreğim yorgun Bütün renklerin solduğu yerdeyim Bütün seslerin sustuğu yerde Var olmaktı sevmek Hiçbir şey yoktu öncesinde Tıpkı sonrasında olduğu gibi Celladın vicdânı olur mu? Hele ki o cellat aşksa Bırak mahsur kalsın yalvarışlarım yüreğimde Ve ben şairsem Cümleler yontarım ancak ayrılık ormanından Derme çatma hapishanemi kurmak için Giderken Göğümü götürmeseydin bari Ayımı, yıldızlarımı,Güneşimi Serseri bir meteor gibiyim şimdi Düğünüm, bayramım Çarptığım gün bir yere Son sözünü söylemez bir türlü ağıtlar Sana dair ne varsa eskidi Anılar sırrına gömüldü billur aynaların Yollar bile eskidi Ve silindi Beklediğin tüm durakların izleri Med-cezir gibi girdin hayatıma Apansız Ve med-cezir gibi çıktın hayatımdan Amansız Hüzün gecikmedi gece yatısına Sessizliği gecenin bağrına saplandı Silüetini aramak kaldı bana Sigaramın dumanında Bir çığlık geçti bakışlarından Duvarlarına bütün sokakların Ona dokunup sustum... Anladım ki… Her gecenin koynunda hasret gizlidir |