ALFAZEAvuç avuç anasını öldürdüğüm Çocukluğumu büyütmüş B’âhtı Kara bir Deniz’i yemliyorum Mamun ve Çağanozlar’la Saçlarım Örgü misina Olta ucu parmaklarımda Gözlerime yüklediğim bir apazlık bulut Bir nazarlık şavk-ı şems Uykularımın kirpik arasından sektirdiğim Bir kaç senli benli düş Ve Hatırladıkça Yüzümün göklerinde takla atan Yarım kalan o tumturaklı Son gülüş Kokunu gagalayan Sarıkaşlı Çıvgınlar’ı besliyorum Burun kanatlarımın Buzulları çekilen Himaliyalar’ında Tenimin yayla üşümüşlüğüne sarılı Vargitler Düşürüyor seni Y’âdımın uçurumlarından atlayan koyaklara Çiğneyip yoluyor toynaklarıyla kaküllerimi Sağrıları ağrılı bir Keşişleme Bir bahar türküsünü giyinip Koşma’larına Kaç’kar’dan Kop’up Yuvarlanıyor Ilgâz’dan O lirik 11’li Güzelleme Yükleyip kamburuna kırağıları Şakaklarımda mayalanan Zemherîr Dilimden maşalı çivilerini kerpetenle söktüğüm Bir çuval dolusu elfâz-ı harîr Usumun su alan tavanında yıllanan Mermer sanduka B’ağrımda Nâle nâlet debelenen kancık mavruka Dudaklarımı voltalıyor Sivri burun yumurta topuk ayakkabılarıyla Ceketi omuzunda Elleri ceplerinde Külhanbeyi bir ıslık Ağlıyor Aynalarımın sırlı rahmimde Hafız Osman و’ı gibi kıvrılan 9 yıllık Sayrılı mâriz bir çocuk Beriler Dişlerini geçirip sol bileğine Saatini s’ana kurmuş aşk-ı argûmân Şimdiler Beni Sen geçmiş di’li -miş’li bir z’aman Öteler N’olsun Hep aynı işte Hep tûfân Hep şan-ı şâh-ı şivân Enkâz-ı hân-ı hânûman Er Rahmân Es Selâm El Hâbîr Ez Zâhîr En Nâfî El amân El emân |