ÖLMEDİ MUSTAFA KEMÂL ATATÜRKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın * ATATÜRK HAKKINDA KISA BİR BİLGİ
Mustafa Kemal Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri ve siyasi lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve 1923’ten 1938’e dek görev yapmış ilk Cumhurbaşkanı, Türk Ordusu Mareşali ve daha öncesinde bir Osmanlı paşası’dır. Mustafa Kemal Atatürk, Dolmabahçe Sarayı’nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe hayata veda etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 80. ölüm yıldönümü ile bu sene çeşitli törenlerle anılacak. Her sene 10 Kasım günü Atatürk’ün hayata veda etmesinden dolayı tüm ülkemizde anma törenleri yapılır. 10 Kasım günü Anıtkabir ziyaret edilmekte, başkent Ankara’da resmi tören yapılmaktadır. Türkiye’nin genelinde de yas tutulmaktadır. Her yıl 10 Kasım günü, saat 09:05’te trafikteki arabalar durur ve 4 dakika korna çalarak anma etkinliklerine destek verirler. Ayrıca, tüm bayraklar 10 Kasım günü yarıya indirilir. Ayrıca 1938 yılının son hanesinde ki 8 sayısı yatırılarak sonsuz işareti ortaya çıkarılmıştır. Bu da ölmedin yüreğimizde yaşıyorsun demenin bir yolu olarak bir çok platformda kullanılmaktadır. Büyük başarılarla hayatını dolduran Mustafa Kemal Atatürk ülkemizin işgalden kurtulmasında millete yol göstermiş liderlik etmiştir. Başkomutanlık yetkisiyle beraber düşmanları son darbeyi vurarak ülkemizi işgal etmenin kolay olmadığını göstermiştir. Bu başarıları askerlerimiz yokluk, açlık içinde kazanmıştır. ATATÜRK’ÜN SON YILLARI VE ÖLÜMÜ Atatürk’ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova’da bulunduğu sırada, ciddî olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara’ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu. Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana’ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askerî birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiğimillî dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs’ta Ankara’ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul’a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı’nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul’a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938’de Hatay Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi Atatürk’ü çok sevindirip moralini düzeltti. Temmuz sonlarına kadar Savarona’da kalan Atatürk’ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O’nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938’de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı. Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat, çok arzuladığı hâlde, Ankara’ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı. 29 Ekim 1938’de kahraman Türk Ordusu’na yolladığı mesaj, Başbakan Celâl Bayar tarafından okundu. “Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!” sözü ile Türk Ordusu’nun önemini belirtmiştir. Yine aynı mesajda “Türk vatanının ve Türk’lük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır” diyerek Türk Ordusu’na olan güvenini belirtmiştir. Atatürk 1 Kasım 1938’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış töreninde de bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celâl Bayar okudu. Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin millî şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesi’nin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi’nin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı. Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanunu’nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı. Atatürk’ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk’ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı’nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı. Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya yasa büründü. Büyük, küçük bütün devletler onun cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler göndererek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gönderdiler. 16 Kasım günü Atatürk’ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı’nın büyük tören salonunda katafalka konuldu. Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli ulu önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti. Cenaze namazı 19 Kasım günü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı’na götürüldü. Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi. Büyük Ada açıklarına kadar, donanmamız ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyiİzmit’e getirdi. Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, özel bir trene kondu. Atalarına son saygı görevlerini yapmak üzere toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak Ankara’ya getirilmek üzere hareket edildi. Atatürk’ün vefatı üzerine cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkam, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Türkiye Büyük Mîllet Meclisi önünde hazırlanan katafalka kondu. Ankara halkı da onun cenazesi önünden saygıyla geçerek son görevini yaptı. 21 Kasım 1938 Pazartesi günü, sivil ve askerî yöneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı büyük bir tören yapıldı. Daha sonra Atatürk’ün tabutu katafalkta alınarak. Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre kondu. Türk milleti daha sonra, bu büyük insana lâyık, Ankara Rasattepe’de bir Anıtkabir yaptırdı. 10 Kasım 1953’te Etnografya Müzesinden alınan Atatürk’ün naaşı Anıtkabir’e getirildi. Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedî istirahatgâhına yerleştirildi. Bilgiler Alıntıdır Derleyen;Resul Civcik 10 Kasım 2018
_ ÖLMEDİ MUSTAFA KEMÂL ATATÜRK_
Bin sekiz yüz seksen bir de doğdu Ölmedi Mustafa Kemâl ATATÜRK Bin dokuz yüz otuz sekiz de yoğdu Ölmedi Mustafa Kemâl ATATÜRK Oluk oluk insan kanı akarya Keyfetti kafirler Dünya bakarya İşte Çanakkale işte Sakarya Ölmedi Mustafa Kemâl ATATÜRK Yıkıldı Osmanlı ülke karıştı Saldırdı haclılar bizle savaştı Bir yiğit Türk çıktı meydan karıştı Ölmedi Mustafa Kemâl ATATÜRK Vallahi olurduk perişan beter Yenildi düşmalar şer bitti yeter Allah nasip etti böyle bir lider Ölmedi Mustafa Kemâl ATATÜRK Memleket sevgisi kalplerde biter Yurduma göz diken geberir gider Kahraman ırkımda herkes bir lider Ölmedi Mustafa Kemâl ATATÜRK Resul’um hürdür hür ister hürriyet Ata olmasaydı n/olur zürriyet Kurtardı ırkını bu Cumhuriyet Ölmedi Mustafa Kemâl ATATÜRK ......... 10 / 11 / 2018 Şiir:Resul Civcik - Ayrancı Karaman Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 80. ölüm yıldönümü ne Hitafen yazılmış bir Mersiyedir. "TÜRK Yıldırımdır Kasırgadır Dünya yı Aydınlatan Güneştir." "Ne mutlu TÜRK’üm diyene" diyebilene.! "Benim naçiz vücudum,bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır. - Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK Rahmetle Minnetle Şükranla Yad Ediyoruz. Mekanı Cennet Olsun ALLAH ejdadımızdan razı olsun. |
En büyük eserim “ CUMHURİYET “ tir sözünde
Ben Atatürk’ü gördüm
Yüreğimde, benliğimde, özümde...
Saygılar değerli hocam...