GÖNÜL DİLİNDEN HALİMİZ
Issız dar sokaklarda adımladım geceyi,
Dermansız dizlerimle iz sürdüm görülmeden. Cevapsız sorularla çözerek bilmeceyi, Hayatın inişinde yükseldim gömülmeden. Acı feryat yükselir can evinde duyulur, Biçareler semtinde hıçkırıklar dinmeli. Güç devşirir kodaman saf olanlar soyulur, Zalim sultan inmeli adil kimse dönmeli. Cemiyetin özünde kanayan yara varsa, İki büklüm çökmeli sorumlu bütün başlar. Toprağa düşen kana gözlerden yaş damlarsa, Safkan kırat tepinir o anda oynar taşlar. Muhasebe yapılsa ömrün her gecesinde, Mutmain bir gönülle uykuya dalsa canlar. Dillerde şekillenen niyazın hecesinde, Son anın müjdesi var nadan pişman o anlar. Yığılmış kafatası tepinen var üstünde, Saldırmaya vurgulu duyulan tamtam sesi. Elinde meşalesi tebessüm yok büstünde, Dokunsa yüzü yakar ateş gibi busesi. Arılar vızıldayıp bal toplarken çiçekten, Küçücük bir damlada güneşin aksi parlar. Yol gösteren kılavuz sapmaz ise gerçekten, Kafilenin önünde yanan ateşi harlar. Sezdim geçip gidenler habersiz gelenlerden, Sihirli bir ekranda kendine eş arıyor. Faydasız ilme talip çok çektik bilenlerden, Ayrık otu misali tüm dünyayı sarıyor. Mehmet Demirel 01.11.2018 |
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar