Günah Kaldırımları
Keşmekeş merdivenler, kapının dibi sokak
Atlası sarmalıyor, siyahtan kanaviçe Kafa zevke tarumar, teni çiziyor tarak Pahası her ne ise, düşüyor birden hiçe Köşeler kesiliyor şehrin caddelerinde Kimi arzuya esir, kimi var mekr’i kurban Şu yosmanın elleri, kapanın ellerinde Kendini kundaklıyor, ateşe sulanan kan Arızanın kamburu, sıra, sıra geçiyor Küfürün duvarında örtünün çakalları Sevmek suç sayılalı güller siyah açıyor Bir yoksula kalıyor garibin urbaları Yoklarla yok hesabım, zamanın seyyahıyım Sokaktaki kabahat, senin diyor korkular Geceye rehin kaldım, su götürmez eyvahım Sukuttaki gölgeler sessize susuyorlar Nafiledir nedim’e namert yurdunda izah Gündüzler günün olsun, utansın kabahatler Neyim varsa alacak çoktan kurulmuş tezgah Değirmende başaklar, un olmayı beklerler Nevr i zifir kubbede gönül sağır, göz ağma Keyfiyet kirletiyor, çıkrıktaki yılları Dile gelip konuşsa çözülecek muamma Ucu açık kuyular, günah kaldırımları…Bilal KARAMAN |