ERİDİM ERİDİMDE GELDİM
ERİDİM ERİDİMDE GELDİM
Gönlümde karanlıkları sildim. Aşkı güneşte buldum sevdiğim. Yaban sokakları sesiz avare kaldım. Gündüzleri çıra yaktım insan arıyorum. Hakk yoluna karanlık bir perde çekmişler. Gerçeğin devri devranını var onu yok sayıyorlar. Evrenden yüklendiğim her renkten ışıkları getirdim. Onun varlığını görüdüm, evreni sırtladımda geldim. Bu bir sırr idi saklamak istemediğm. Aşkı derin umanlarda çıkardım getirdim. İncileri açtım topladım, topladım da geldim. Kırk bin yıl evrenden, everene gezdim durdum. Yorulan bedeni değiştirdim, değiştirdim de geldim. Cahillerden kaçtım kamil insan ararım. Sabrı toprağa verdim toprakta yaşarım. Bir günü toprağa yeniden sarılırım, sarılırım sulatanım. Onun varlığında damla, damal eridim, eridimde geldim. Hangi halden anlatayım size varlığın varını. Karanlık sisler içinde nefes olma anını. Can gözünde gördüğüm ışık halını. Deryada inci içindeki parlaklığını. Dönen koca bir döngü içinde gördüm onu. Ondan alacağımı sevgiyi aldım, aldımda geldim. Seyid Oğlu der boşuna dışarlarda aradım. Sevgi ile dönüp, dönüp baktım evreni taradım. Kocaman evreni içimde mahkum ettim durdum. Sevgiyle rızalık verdim, rızalık şehrine vardım. Varlığında dem aldım, demde eridim eridimde geldim. 24 Ekim 2018 Berlin Ali Koçak |