KATLEDİLMİŞ GÖNÜLLERİMİZİN TUTSAĞI DEĞİL MİYİZDün seni gördüm hayalimdeki sevgili İlk defa oturdun yanıma biliyor musun göçmen kızı Yaşanmışlığın hasretinde uzattın da elini Gülen gözlerle merhaba dedin beli belirsiz yıllar sonra Ben sormadan daha Kocandan evliliğinden söz ettin Çocuklarını anlattın iki kız üç erkek Kızlar evli uşaklar bekar daha diyerek Heyy gidi göçmen kızı Ne çok şeyler almış meğer zaman senden Sanki yıllar değil Yüzyıllar ,hatta asırlar geçmiş yüzünden Kalmamış ne senin güzelliğinden eser Ne benim başımdaki kavak yellerinden iz Katli vacip diye hüküm giyse de şimdi seneler Keşkeler tutsağında beraat etmiş günahlarımız yaşar Öyle ya kaşımanın, sorgulamanın ne anlamı var Nerde görülmüş ve bilinir mi hiç Hangi adalet zaman denen hükümlüyü yargılar Yada yargılamak bile artık neyi değiştirir Sevilenin payına düşerken mutluluk Sevende bulunmaz mı o aradığımız suçluluk Yani demem o ki ; Katledilmiş gönüllerimiz Ve çalınmış hayallerimiz varken Söyler misin bana göçmen kızı Bu acı yaşanmışlığın hesabını kim verebilir ki KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı |
Kızım sen sen ol hiç bir kimseye güvenme, yağmurla dans et okyanusla konuş ama insanla asla!
Ne acı değil mi?
İnsan, her gün yaşamın ve aşkın anlamını ararken ve bunun için savaşırken, haksız yere son bulması...
Şimdi çıkıp bahardan, sevgiden, aşktan, umuttan ve gelecekten bahsedebilir miyiz?
Hangi hakla, hangi sevgiyle ve hangi sevinçle?
Ölelim biz öğretmenim...
Ölelim!
Ama sadece,
Aşktan sevgiden...
Tebrikler, yürekten...
Nicelerine inşaAllah...