BAKKAL EMMİ
BAKKAL EMMİ
Kiloyla değil de sen bana ver gram gram Veresiye defterine de yaz bakkal emmi İki yüz elli gram zeytin üç dilim salam Maaşı alınca öderim söz bakkal emmi Çok uzaklardan geldim ta Bingöl Yedisu’dan N’olur beni eli boş gönderme kurban olam Hanım eve koymaz bu gece nerede kalam Dışarda hava soğuk buz gibi bakkal emmi Maaşım bin üç yüz lira beş yüz ev kirası Bu ay da veremedim elektrik su parası Yoksulluk çaresizlik bende yürek yarası Çözebilirsen bu düğümü çöz bakkal emmi Oturduğum ev ise yıkık bir gece kondu Çocuklar yazın sıcaktan pişti kışın dondu Hanım soğuktan hastalandı zaturre oldu Gel de bizim fakirhaneyi gez bakkal emmi Daha fazla söyletme deşme benim yaramı Ver de gideyim tarttığın zeytinle salamı Merhametli birisin anlarsın garibanı Ben ölürsem mezarımı sen kaz bakkal emmi İstanbul’a gidelim diye ne varsa sattık Taşı toprağı altın diye yollara çıktık Baba yurdu köyümüzü geride bıraktık Bunlar bize daha çok az bile bakkal emmi Köydeki varım beş evlek tarla on da davar Yaz kış çalışırdım sabahtan akşama kadar Hasreti’yim bu gemi ya kurtulur ya batar Fakirin yarasına basma tuz bakkal emmi Garip Hasreti (Filat YAZICI) |
Şeyhim;Derki açlık için,kılıcı çek kınından,
Gözünü yumup geçme,aç,sefilin yanından,
Biraz azık kıymetli mi,aç olanın canından?
Yorgunum,gel artık çalma saz,bakkal emmi...
Nurettin GÜLBEY
Saat : 00:38
05.10.2018
YALOVA
Tebrikler Üstadım...Güzel bir şiir okudum...Selam ve saygılarımla...