Ney'in Sesinde
Hazar Ertürk’e
Ey muhterem, aziz muhabbet eri, huzur arıyorsun, NE’yin sesinde? Sil aklından geçen kadük* şeyleri! Kendini bulursun NEY’in sesinde. kamışdan mamuldür zarif ses verir onu duyan yürek huşûda* erir ney’e müptela kul olur mu şerir* bendini* bulursun ney’in sesinde İnsanı rabbinden uzak kılan şey adı ne olursa olsun puttur hey ne derlerse desin hoca usta bey rindini* bulursun ney’in sesinde vecdimiz* noksandır ney yoksa eğer ney sesinde aşka ulaşır ciğer bir arşınlık kamış nelere değer fendini* bulursun ney’in sesinde sevginin sohbetle dengi nefeste hüsnün* zulme karşı cengi nefeste bilsen zaman mekân hangi nefeste indini* bulursun ney’in sesinde Mevlana hat yazmış irfan* bezinde mevleviler döner aşkın izinde bilinmez duygunun nefis gizinde çendini* bulursun ney’in sesinde… bizim imanımız Mekke’den gelir sanma ki kaftandan takkeden gelir tasavvuf selamı tekkeden gelir pendini* bulursun ney’in sesinde Mistik hava ki, gâh memba gâh çeşme, kararsız kalıp da toprağı deşme! Aydın der sen sen ol, boşluğa düşme! Son Din’i bulursun ney’in sesinde… * Şiirde muğlak veya "birden fazla" mâna ihtiva eden kelimeler vardır. Şairin kast ettiği anlamlar için bir lügatçik yazma zarureti doğmuşdur. Kadük (Fransızca): değersiz şey. Huşû (Arapca): Tevazuyla erişilen yüksek huzur. Şerir (Ar.): Kötülük ehli. Bend (Farsca): Engel. Rind (Fa.): Kalender, müsamahakâr kişi. Vecd (Ar.): ilahî aşk hâli, iştiyak. Fend (Fa.): Ustalık, bir güreş taktiği. Hüsn (Ar.): Güzellik. İnd (Ar.): Zaman ve mekânı ima eden zamir. İrfan (Ar.): Kültür. Çend (Fa.): Kaç tane? Orantı suali. Pend (Fa.): Öğüt. Aydın Bayrakdar. 12 Eylül 2018, Almanya. |
Kalemin susmasın
_____________________________Selamlar