6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1171
Okunma

ikiside farkı bahçelerde acmış ayrı tomurcuklardı.gül umursamaz etrafindaki çiçekleri kendisinden fazla sevmezdi
gelincik ise yaralı sevgi dolu umutluydu gelincik güle aşık olmuştu sadece gül için açıyordu.renginide gülden almıştı
ve günün birinde gelincik gülün dikenlerini umursamadan güle koşmuştu gün geldi lalelerin arasinda gun geldi papatya oldu güle kavuşmak için ve sonunda sevidigine yaklaşmıştı sarılmak için var gücüyle ilerliyordu.Unutmuştu sevdiğinin gül olduğunu Gelincik güle dokunduğu anda kan yaprakları dökülmüş topraga düşmüştü.gelinciği solduran canının acıması değildi.sevdiği gülün onu umursamamasıydı...
yüregimin kösesinde bir cıglık
sensizlige gidisine sesleniyor
bir yandanda umut ediyor belki diyor
gözlerimde hayalın
bu yürek söz dinlemez
bu yürek sensiz gülmez
bir telefon kadar yakinimda
bir ömür kadar uzagimda
olmasaydin keşke
özlemin agır basıyor
seni çok özlüyorum
bir o kadarda seviyorum
keşke hançerinle yaralamasaydın
bir oyundu senin için bu sevda
sonu olmayan yalanlarla örtülü
kitapların arasında yasayacak bir anı
herşeyden acı olanda
gözlerine yandım gülüsüne kandım
senin için bir oyuncaktım
gözlerinde bir medet aramıştım
bir kösede sessiz sedasız durup
aklina gelmemi bekliyordum