Barışa Çağrı
Huzursuz başımın dinsin ağrısı,
Beklerim araya girmeli barış. Cihana olmalı sevgi çağrısı, Güzeli, doğruyu görmeli barış. Hal hatır gözetip verin selamı, Bal aksın ağızdan, söyle kelamı, Kimse yaşamasın tasa, elemi, Mazluma sevinci vermeli barış. Gaflete düşeriz. dalarız neden, Söyle, hangi canı zaptedmiş beden, Olacağız sırası gelince giden, Huzurdan adresi sormalı barış. Hayatta sev, sevil gayesiz durma, Benliğe kapılıp kimseyi kırma, Yarası derindir, dil ile vurma, Muhabbet gülleri dermeli barış. Bizde edep, erkan ince bir yoldur, Çarpan yüreğini sevgiyle doldur, Birliğe, dostluğa uzanan koldur, Sıcak bir gülüşte durmalı barış. Dürüstlük, tevazu olmalı bizde, Kişinin Cemali gizlidir özde, Yanar özün nuru ışıldar yüzde, Gönül sarayını kurmalı barış. Hoşgörüyle tanış, sabırla yarış, Tebessümle dolaş, çevrene karış, Çalışmakla olur menzile varış, Sevginin tâcını örmeli barış. Sevgi çiselerse mutluluk yağar, Sevenler birleşir bir kalbe sığar, Özlenen barışlar dostluktan doğar, Dargınlık halkası kırmalı barış. |
Kimi zaman sözlerdir aynamız.
Bedenimizle birlikte ruhu da gösteren ayna...
Satırlara sinmiş insanlığnıza...
Duyarlılığınıza...
Ve özün söz oluşuna tanıkllık ettim.
Umarım barışın beyaz gelinliğini giyer tüm insanlık.
Özellikle:
Binlerce kadim uygarlığa analık etmiş olmasına karşın
Göz yaşının vatanı olmuş...
Asma bahçelerinin, Babil Kütüphanesinin,
Dünyanın ilk üniversitelerin katili olarak anılmış...
Doymamış Kerbela'da Hüseyin'in canını almış...
Filistin, Lübnan ve ille de Irak'ta fink atmayı sürdüren
Cehalet ve gaddarlığı alt edip Barışı kuşanacaktır
Mezopotamya.
Şimdi aklı başa alıp ve yüreği fora edip
" ÇÖL YOK ARTIK HÜSEYİN!" deme zamanıdır.
Dostluk ve sevgiyle...