biçarelik anaforunda o mühlik ve de pek pes payeydi bir umut ışığı dilencisi gibiydi her önüne çıkan fırsata aç it gibi saldırırken
tek kurtuluş uydu onla ilk tanıştığı an tereddütsüz girdi içeri bu umuda çıkan kapıdan çıkarından dolayı gönlü mönülünü de dinlemedi sevinçten kalbi hop oturup hop kalkarken denizce dalga dalga şaha kalktı adamın sahilinde
gönlü hep seğirtmen adımdı kadının göz bebeklerinden fal taşı gibi de bir umut kırıntısı saçıldı işte o anda çar çabukça yazmıştı savını örtüye elzem kalan ayıplan dolayı yamanma içgüdüsüyle hiç düşünmeden ya nasip deyişte atınca oltasını sinsice çok tez de yakalıyı verdi avını
bir tanem aşkım ve canım ile cicimler içinde en güzel pozunu verdi erkeğin göz bebeklerinde tüm özünün sahiplenilmesi temennisinin de el ele ve yanak yanağa türlü mü türlü işveler içinde bir laubali ve muhlis kedi gibi de sokup da durdu amaca odak menzilli gönlünce takılış ta peşine hiç mi hiçte yakasından da düşmedi
& çekiştirip de durdu mütemadiyen asılarak kolundan kandırışta nikah masasına oturtana dek düğün dernek derken tez vakitte bir de çocuk peydahladı melekler gibi de bir alp geldi aslan mı aslan o vakitten beri kullanıp da durdu kozunu an an türlü pişkinlik içindeki duyguları ise adeta bir seldi hep senle tanışmadan önce ben hiç yaşamadım ki derdi türlü fetbazlıkların içinde geçip de gittikçe az bir zaman
yeniden eski zirzopluğu Peyda olana dek o kıt aklında sıkmaya başlamıştı onu sessiz sakin oturmak kaynanada her türlü de istemleri yerli yerine gelse de bir şeyler batıyordu her tarafına kaynana işe gidince iki kişiydiler günahsız çocuk ve art niyetli kadın evin duvarlarını bile benzetirdi kapkara bir zindana unuttu da gitti adamının yüzünü alıştığı yaşam gönlünde kudurmuştu o hapse düşünce
daha iki sene bile dolmadan aldı son kararı kimseye danışıp da sormadan pılını pırtını toplayış ta alışta çocuğu toz oldu ortadan yüreğinde de köz gibi torun hasretini bırakırken eşyalarını bile taşıttı kaynanasına evi barkı da kökten terki diyar ederek işte o anda dolmuştu lağım fareleri onun gamzelerine ne sevgi ne saygı kaldı ne de bir aşk zaten hiç biri var olmamıştı ki içten hesaplı o kadının iyi niyetli adamı hapse düşünce...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Hapse düşünce... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Hapse düşünce... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Allah insanı doğru yolundan şaşırtmasın. Hüzünlüydü ama var böyle insanlar ne yazık ki dünya heveslerine kapılarak hem kendine hem de çevresindekilere zarar veren, kıran ve yıkan. Kutlarım üstadım.
bu bana neyi hatırlattı dost,hani yıllar önce Neşet Ertaş askere gitmiş sevdiği yareni onu bırakmak zorunda kalmış ya,kimsesizlik oyle olsa gerek HARİKAYDI
Şair ince ruhlu naif insandır Kalbe hitap eden güzel lisandır İlham Haktan kula Lütfü ihsandır Hep güzel eserler yazmamız lazım --------------------- Duygu yüklü güzel şiir Kaleminiz susmasın Daima hakikati yazsın Okuyanlar feyiz alsın İNŞALLAH
Yüce duygularınız kutlu ve mutlu olsun… Şiirinizin okuru bol olsun… Kaleminize ve gönlünüze sağlık... .................................................... Saygı ve selamlar..
& çekiştirip de durdu mütemadiyen asılarak kolundan kandırışta nikah masasına oturtana dek düğün dernek derken tez vakitte bir de çocuk peydahladı melekler gibi de bir alp geldi aslan mı aslandı o vakitten beri kullanıp da durdu kozunu an an
Hayatın içinden gibiydi hani roman misali. Muhteşemdi... Saygımla...
Kardelen-1 tarafından 8/8/2018 12:33:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hocam bu şiirden çok roman olmuş. Yalnız okurken gözü yoran bir renk seçimi yapmışsın. Ama okuyabildiğim kadarıyla etkileyiciydi. Yüreğine sağlık. Tebrikler...