Nil ve Ankara
Bu sevda gönülde sır asla gelmez inkâra
Yılların sinesinde yara açmış zamanla Bize hüzün kapısı bu demde Nil Ankara Ey elâ gözlü peri aşkı sükûttan anla Ankara rüzgârının iltifatı Nil’e mi Mısraların sitemi Nilgün’e mi dile mi ! Aşkı fısıldarken gün Ankara rüzgârına Yârin pembe dudağı şiirime mihmandır Bir ümit bestesinin sözü andaç yarına Şiirin demlendiği an işte tam bu andır Ankara rüzgârının iltifatı Nil’e mi Mısraların sitemi Nilgün’e mi güle mi ! Ulus’tan Kızılay’a inmek çok zaman almaz Ankaralı yârimin gözlerinin elâsı Hani diyor ya şair “hatıralar yaşlanmaz” Aşka pranga vurur ayrılığın belası Ankara rüzgârının iltifatı Nil’e mi Mısraların sitemi Nilgün’e mi dile mi ! Eryaman ne yamanmış kalmadı biz de takat Hüznümüz katmerlendi iki bin on yedide Yelesi düğümlenmiş sevda topalı bir at Yaş ile doldu dem dem feri kalmayan dide Ankara rüzgârının iltifatı Nil’e mi Mısraların sitemi Nilgün’e mi güle mi ! En nadide bildiğim beni defterden sildi Ne sevdama inandı ne yazdığım şiire Bilmediği şey vardı bana Allah vekildi Sinemde yer yok idi necisten necis kibre Ankara rüzgârının iltifatı Nil’e mi Mısraların sitemi Nilgün’e mi dile mi ! Ankara, 06.08.2018 İbrahim Kilik |
böyle güzel bir sunuyu
biz şiir severler le
paylaştığınız için