uymazlık matemini ters yüz eden karamsar duygularım hep tek düze atan kalbimin çatlak sesidir alt üst oldukça içim ve dışım hiç yama tutmadı ki yaralarım kaybolunca umut ışığı tek başına kaldı gecelerim
hatıralar bir bir kayışta gittikçe dimağımdan kalleşliğin o kör mermisi tek başına kaldı böğrümde canımı canından koparan uğruna helak olduğum o vefasız mı vefasız ece içli bir türkü döktürdü yüreğimden nağmelerini hüzne banan kaybolunca tüm emekler ikaz etmişti secdelerim
meçhul bir el aşkı tek söküşte atı verdi yürekten ne kaldı ki elimde o hoş sedadan benliğime çöktü gönlümü karanlığa gömerken hicranlar şimdi mi her yer bana çok mu çok dar ve de her yer de sanki de bir zindan kaybolunca tümüyle gelecek tıkanışta kaldı nicelerim
bir kadındı güya ha var ha da yok arasından şeytanlık fışkırıyordu çakmak çakmak o gözlerden nifak çökmeden evvel ki yüreğiyle girmişti aniden sevgiye hasret kalmış şu garip döşüme naçardı boyun bükük bir biçimde ipini kökünden koparmadan da çok mu çok önceleri o yalvaran gözlerindeydi biçaresizliğin yağmur gibi seli hala daha ellerimde duruyor tüm ıslaklığı yolunu kaybetmemişken şu saf dimağım gönül demimde gül gibi gelirdi bana kokusu koklamayı becere bildiğim kadar kaybolunca vuslatı’m yok olup da gitti goncaları’m
yalanlarının karası alnına sürülmemişken hep ilkleri oynardı sevecen mi sevecen duygularda sessiz ve sakin çökerdi insanlığımın karşısında sus pus olurdu o anda tüm dünya tüm bunlar o iblise boyun eğmemiş iken sanki elimde bir servet vardı en elasından kaybolunca tüm geçmişim saçını başını yoldu bacılarım
meğer ki o kadını ben ilk buluşta kaybetmiştim içinin nankörlüğünü bilemediğimden mi desem sinsice benliğime sığındığından mı bense hep muhabbetle şahikalarda çabalardım çocuk gibi gülüşlerine eşlik ederdi o kirazımsı dudakları daha keşfedilmemiş mevsimlere sürüklerdi beni istemleri sahiplenme içgüdülerinin içinden bana diz çökerttirdi tüm habis kötülükleri varlığı için dağ bayırı bir koşuş ta da aşmıştım o yalvaran gözler uğruna kaybolunca tüm hislerim şimdi özümü bulmakta bocalarım
bomboş yere yanıp da yakınmak tansa koy verdim ipi hemen o anda ellerinin sıcaklığını da yanına alarak’tan geriye bile bakmadan kaçar gibi çekip de gidiverdi o haspam bana ondan da geriye sadece acılara bulanmış apık sapık sözleriyle ve cana kasteden hazan yağmurlarıyla hiç nadas görmediğinden tarumar olmuş hüsran bağının kuru otları kaldı kaybolunca tüm gelecek kahırdan öldürdü beni sancılarım
demek ki hiç düşünmeden çıkmıştım ben bu yola ki denizinin mavisi işler sanırken ruhuma ve tüm umutsuzlukları mı yok eder sanmışken illa ki de okşanmamış ruhların mutluluğunu da beklerken bir çekişte de alnımın tam ortasından vurulmuş oldum kana susamış heceler saçılı verdi ağzımdan Allah’tan bul he mi ve o andan beri hep kan damlar oldu tüm şiirlerime kaybolunca ortadan o nankör haspa firakta kaldı gecelerim...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Hatıralar kayışta da gittikçe dimağımdan... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Hatıralar kayışta da gittikçe dimağımdan... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şair ince ruhlu naif insandır Kalbe hitap eden güzel lisandır İlham Haktan kula Lütfü ihsandır Hep güzel eserler yazmamız lazım --------------------- Duygu yüklü güzel şiir Kaleminiz susmasın Daima hakikati yazsın Okuyanlar feyiz alsın İNŞALLAH