Ah Efyâr !I. Hal bilmezdim, kal ehliyle günlerce Gezip durdum, yol eyledim pazarı Edep benden kaçıp gitmiş; yıllarca Azıp durdum, düşünmeden mezarı II Naif gönlüm akislenir buğlanır Sıra sende sen ne dersin ah efyâr Zayıf gönüm kırk yerinden dağlanır Tura sende sen ne dersin ah efyâr Aşık isen olamazsın uçarı Hak kapısın budur; bil ki geçeri Her geleni koma ordan içeri Çare sende sen ne dersin ah efyâr Şu dünyanın nedir bize cezbesi Kaynar durur şu fitnenin cezvesi Bitmez olmuş karanlığı izbesi Çıra sende sen ne dersin ah efyâr İnsan olmak zor mudur ki olunmaz Kadir kıymet acep neden bilinmez Gülem desen acılardan gülünmez Ira sende sen ne dersin ah efyâr İtibarın "ye kürküm ye" adresi Kalın olur zalimlerin ensesi Çula kıymet biçenlerin gür sesi Para sende sen ne dersin ah efyâr Bir baktım ki; dünya dönmüş boşuna Ne gelirse dilden gelir başına Su katılmaz pişmiş garip aşına Yara sende sen ne dersin ah efyâr III Yol bilmezdim, gül ehline varınca Varıp sordum; ve sen kimsin ben kimim? Düşünde bul; sol yanını karınca Durup yordum, dönen benim iklimim |
okunduğunda düşündürüyor okuyanı
yüreğine sağlık