yaşamın öteki yakası ne kadar da karanlık biz geldikçe odunlarımızla göç ediyorlar yarasalar diz bağlarımızın boşaldığı yerde çöktük zebaniler tam tekmil bizleri bekler gibiydiler elde olmadan biz foyamızı bir bir de ortaya döktük
geceler bile olmamıştı bu güne dek böylesine kara yüzler ondan da bin misli beterden de beterdi gözler de telaşta tüm hücrelerimiz tek tek dile geldi gelişimize münhasır kazanlar kaynatılmakta k o r mu k o r ateşte yanan odunların çatırtısı bile duyulmuyordu canhıraş uğultulardan vücutların harareti buhar oldu salındı da gitti gökyüzüne ne var ne yoksa bir bir kusuluyordu
pişmanlıklar kızıl ötesi yana yakıla dursun tiksiniyorum kendimden soğuturken harlanmış közümü yaşam aynam aksettirirken biçimimi utanı verdim o halimden bukalemun gibi ötekileşi veriyordum yapıp ettiklerimde ben bir nar gibi kızartılırken hesap şişlerinde kulağımda bir fısıltı çınladı niye tutmadın ki sen sözünü hesaplaşıyordum yaşantımla ve ektiklerimle
oysa ki yaşamın bu yakasında aydınlıkta nede hoştuk didişip de dururduk çıkarların peşinde gün aydınlatmaya başlar başlamaz hep uçkursuz koşmuştuk
bazen hüzünle ağlayıp bazen de çatlarcasına gülerdik ama üç gün bile sürmezdi ki üzüntüler ne gözler doyardı nede cepler nalıncı keseri gibiydik bayağı da mahirdik önümüze ne çıkarsa öze yontmakta
kördük sağırdık ve de dilsiz maneviyata dağarcığımızı doldurup da durduk biz yıllar yılı o yapacağını bize yaptı da biz bir şey yapamadık hayata ne kadar yasak varsa yağdan çeker gibi çektik hasılı daha başta heybe doldururken düşmüştük gaflet çukuruna
bu kadar kör müydü ki gözler izanlar dumura mı uğramıştı da ellerim çekmez oluşta kaldı namahremde iblisten beter çalışıp da durdu beyinler ben alamadım da bari sizler alın aklı başa beyler
bana sıra geldiğinde vakitler çoktan sıfırı tüketmişti bir kere
oysa ki sert bir frenin başındaydı uçuruma düşmemek yasakları terkime atmakla ne kazandım ki ben onca hayallerim oralı bile olmadı batışıma derken tüm geleceğimi gafletim savurdu beni bekleyen toprağa sivri dillerim sen hiç olmaz olaydın sen düşürdün beni kul hakkına
halbuki kaderimiz her tür hayır hasenat ve iyiliğe açıktı Ya Rab! bir ahmak daha gelip de geçemedi sınavdan
çukura düşmesine düştük de ah bir gerisin geriye dönebilsek var ya...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Ah bir gerisin geriye dönebilsek var ya... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Ah bir gerisin geriye dönebilsek var ya... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
güzel sözdür gençler düşünebilse ihtiyarlar yapabilse keşkeler hep olacak hayatımızda yeter ki hesabını veremeyeceğiniz borçlara dair olmasın kutlarım selamlar
Keşke geriye dönebilmek mümkün olsaydı değerli üstadım son pişmanlık para etmiyor yüreğinize sağlık çok güzeldi şiiriniz kutlarım selam ve saygılarımla
Ustaca yazılmış usta Şair. şiirinizi o kadar içten o kadar sevgi dolu, bir o kadar da hüzün verici güzellikte yazmışsınız ki bir solukta beğenerek okudum. Çok sabırlı bir çalışma ve bir o kadar da gönül dolu sevgi.Tam puan ...........
Değerli dost, valla şiir çok güzeldi. Dünya ve ahret gerçeğinin görüntüsü gibiydi. Biraz ürpertici blr şiirdi. Tebrik ediyor yürekten kutluyorum sizi. Yüreğinize gönlünüze sağlık.
Kadri bey, Bir ömrü anlatan, koca bir roman kadar kapsamlıydı mısralara sığdırdığınız. Geriye dönme, kaybettiklerimizi kazanma , Pişmanlıklara son verme isteği... Umarım okuduklarımı ben yanlış anlamadım. Bazen bende elime bir kamçı alıp, kamçıyla dünyanın yüzüne vurup bir topaç misali dünyayı tersine döndürmeyi hayal ediyorum. Başarabilsem; Hacıbektaş Veli misali, Kurtla kuzu aynı kucakta koklaşa bilecekler.