her an yol ve iz bilemeyen kör nefsimizin peşindeyiz biz hüsranları çökerten kara hazan bulutları gibiyiz bin bir bilinmezlik var bizim fıtratımızda her şeye illa ki baş kaldırmak ikamet eder doğamızda
çırpınır da durur yüreklerimiz bin çeşit bilinmezliğinin içinde başı sonu düşünemeyen vurdum duymaz bir bekleyişte her sabah tan vakti tersten uyanıyor duygularımız fitne beynimizde yatar doyumsuzluk ise gönlümüzde kalkar çırpınır da dururuz bizler olamayacak hayallerin peşinde
şimdi ki bu geçkin aklımla bir an da olsa düşündüğümde anladım ki bir gün mutlak çanları bizim için de çalacak öfkeyle sarsarak bizi yakamızdan hırsla savuracak beyhude geçmiş zaman köz düşürecek uçkursuz bedenimize heyhatlar kol gezecek hem içimizde hemde dışımızda kor bir ateş topu gibi de pişmanlıklar çökecek taş gibi saplanarak yüreğimize haybeye bir aptallıktır böyle yaşamak yaşamımıza bin bir manayı katmak yerine anlamsızca şatafatın girdabında boğulmak
tokken bile aç olanlar için acıkmak değil midir insanlık peki ne için ve de kimin için manada ve maddiyatta ki bu müsrifçe savurganlık
uymasaydık nefsimize onunda bir yokluk zamanı olmazmıydı...
gönül tamiratını daha küçük bir sebiyken göz ve algılarla tamamlar fırsat vermedik ki biz iyilik melekleri içi ve dışı nakış nakış onarsınlar
gel gör ki gaflet yüklü bulutlar tüm havsalamızı kaplarlar şükrü bilmediğimizden düşüyoruz aç gözlülüğüm-üzün tuzağına bilsen nasıl hayıflanıyorum her yanlış damlasına kandığıma salak ıslatırcasına sicim gibi yağdı üstümüze günahlar sonrası mı hiç tartmadan gideriz bilinmez bir meçhule derya yerine çekip de dururuz kıraç topraklarda biz küreklerimiz’i özümüze yerleştirmek var ya sevgi ve saygıyı yarışır gibi koşmamız gerekirken hayır ve hasenata kafayı yemiş çılgınlar gibi tamah ederek düşüverişte kaldık bu fani dünyanın külfetlerine
sevgiyle yaşayabilmeyi isterdik herhalde aşkımızla evimizde bir demirbaş gibi görmeseydik kendimizi oraya buraya koşuşturmaktan anlayamadık ki birbirimizi açgözlülüğümüzün hizmetkar’lığında ne çocuklar nede birbirimiz gelmedi ki hiç aklımıza bir güvercin misali uçuşta sigara dumanı gibi havaya gitti mutluluk
şimdi ninem ile dedem düşü verdi gözlerimin önüne bir kürsü üstünde nede zevkle yumruklarlardı kuru soğanı gözlerinin içinin içine düşerlerdi saygı ve sevgiden telaştan uzak kalınca bende içimin de içinde meğer nede çok özlermiş’im yaşamın o sade ve berrak gizemlerini
bana nasılsın diye de sakın sorma hiç bir şeyi fark edemedim ki çözemedim ki duyguların ruhsal doyumsuzluğu ile sevgi şefkat ve saygıyı hele ki sıcak bir kucağın masumluğu hiç gelmedi ki aklımıza bir gün bile giremedik saf gönlümüzün içininde ki istemlere hele ki hislerimizin okşanmaya olan ihtiyacı gelmedi bir an havsalamıza
yaşıyoruz eğer ki bu yaşamaksa değerler emekler sevgiler vefalar ve dostluklar tattık işte huzur yerine huzursuzluğu eğer ki bunun adı da tatmaksa
gındırlanıp da gidiyoruz işte eğer ki bu yaşamın adı yaşamaksa doluya koyduk almadı boşa koyduk elbet ki dolmadı
bir kanat çırpışıyla sesiz sedasız uçup da gitti tüm yaşam bundan gayri bende uçacak bir tek güvercin bile kalmadı...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-eğer ki bu yaşamın adı yaşamaksa... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-eğer ki bu yaşamın adı yaşamaksa... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
zorlu bir yolculuk bazen addedilen değil de yaşaması mümkün olan yine seyrinde duyguların ve nefsin hengamesinde biçare yolculuğumuz. kutluyorum sayın hocam. saygılar, selamlar efendim.
Görevli geldik ne gelirken ne de giderken bize sorulmaz ki,bilmek ve insan gibi yaşayabilmek yollarımız olsun, günahsız kul olsa melek olurdu adımız İnsan değil, insan unutan demek, unutmak fıtratımızda var, selam ve saygılar usta kalem selam ve sayğılar
Azap üstadım düşüne düşüne okudum şiirinizi. Öyle doğru ki yazılanlar. Nefsmiz en büyük düşmanımız iken biz onla dost olmayı seçtik çok zamanlar. Oysa doymayan ve her defasında daha fazlasını isteyen nefislerimiz bizi hep yanlışlara sürükledi. Sınavdayız, beşer şaşarız insanız elbette günahlarımız olacak. Önemli olan farkına varabilmek zararın neresinden dönülse kârdır çünkü. Anlam dolu harika bir şiirdi, var olsun yüreğiniz üstadım.Kutlarım.
Şiirde ne güzel bir anlatım olmuş...
KUTLARIM...
Duyguların var olsun...
........................................... Saygı ve selamlar..