Can mısın El misin?Bir gece yolum düştü Hayaloğlu’na Sahnede çağlayan bir şelale gibi Dilinde can kırıkları cümleler Yüreğinin güzelliğini sergiliyordu Bir tebessüm içinde Söylendi yüreği ile “Biz bize yeteriz Akrabalar olmasa da olur ”dedi Meğer canına yoldaşlığı kılanmış gönlünü serenin Ederi nedir ki yüreğin Sarrafın elindi değer görür El olan akrabalar için kıymet nedir ki Finalinde bir türküye dem vurur Gafil gezme şaşkın bir gün sende ölürsün Dizelerinde saklıydı her şey Bunu düşünürken Aklıma devrem Dizlek geldi “Düşme Düşünce bağımsızlığını ilan eder dostların” Düşenin dostu olmaz dostum Kırmışlar sevgi zincirini Menfaat denen balyoz ile Her kırılmada Yüreğinden bir AH düşer Sızım sızım sızlanır gönlün Bu sızılar içinde Bir de Veysel’in türküsü dökülür dilinde Benim sadık yârim kara toprak diyerek Gözlerin toprağa dalıp gider Gecelere gözlerin katre katre yaşlar ile eşlik ederken Bir eyvah ey çekersin derinden derine Yollar inceden inceye uzar gider Derken Meyveli düşüncelerle Yaranamazsın Barınamazsın Korunamazsın İçten içe yanarsın Görünmeyenin ardında Dumanın tüter kara tren misali Farkında değilsin Sökülmüş rayların vidaları Sessizliğe mi? Ayrılığa mı? Ölüme mi? götürür Son vidanın sökümü Ne sen seni bildin Ne de el seni bildi Bir sevdanın dehlizinde Kaybolup gidersin İnsan mıyım? Yoksa âdem miyim? Vurursun sazın bam teline Dilinden değil Yüreğinden dökülür kimsesiz türkün Can kırıklarıyla Akrabasın diyerek kekom… İsmail KOCA (CANELİ) 18.07.2018 23.47 |
Şiirde anlatım ve kurgu yerli yerinde, gönül sesinizi severek okudum...
Kalemin ve kelamın susmasın...
_______________________________Saygı ve selamlar..