Yazmak ve Biz
Yazmak, bizim ekmeğimiz
Uzak, gül kokulu diyarımız Hayalimiz, sevdamız ve de Mısra mısra akan gözyaşımız Değil midir ey dost? Kalem süngümüzdür çoğunda Ama bize süngü yakışmaz Değil mi ey dost? Kalem bizim kalp atışımızdır, Yâre sunduğumuz sevdanın yürekteki tınılarını nakşeder Bir vefasızın açtığı yaranın kan kokulu dizeleri... Kalem sunar dünyaya naralarımızı Kağıt, o saf masum, apak nur gibi Yârin ak gerdanı Hani ölümü beklediğimiz yer Göğüste son nefes ve has koku. Dokunmaktan öte rüzgar gibi geçmek usulca yanından Ürkütmeden işlemeli sevdanın mavi tonlarını. Bir efe heybeti duruşu olmalı karşısında Amma … Yazdıkça en narin, kırılgan çocuk misali Okşayarak yazmalı O saf, masum apak nur gibi kağıdı Ey dost! İşte, biz Aşıklık olursa halimiz Yeri gelir kalem tutarız Yeri gelir susarız Her sözümüzde eriz Nazlı yâri de bekleriz Acı günleri de çekeriz Daha nicelerini de biliriz Amma... Ey dost! işte ,biz Gönülleri aşk dolu Yürekleri sevda yüklü İki dost şairiz. ...................................... ........... Çırak Cheroke kardeşime ithafımdır... |
aşıklık olursa halimiz
yeri gelir kalem tutarız
yeri gelir susarız
her sözümüzde eriz
nazlı yari de bekleriz
acı günleri de çekeriz
daha nicelerini de biliriz
amma...
Ey dost !işte ,biz
gönülleri aşk dolu
yürekleri sevda yüklü
iki dost şairiz.
......................................
KUTLARIM HOCAM YÜREK SESİNİ
BAŞARILAR