Elâdır oy benim gözüm Esmer buğday tenim yüzüm Ay yüzlü bir güzel sevdim Geçmiyor kendime sözüm
Aynalara gülmüyorum Gözyaşımı silmiyorum Ne yapayım bilmiyorum Geçmiyor kendime sözüm
Gökte ay Zühre Yıldızı Gözünden kâlbime sızı Buymuş aşkın imkânsızı Geçmiyor kendime sözüm
Şaban AKTAŞ 17.07.2018 - 09.02
GÖĞ ELÂSI
Seni gidi çapkın seni Bir bakışta yaktın beni Elâ bir çift çakır gözle Yollarda bıraktın beni!
Yok böyle bir tatlı bakış İçten içten kâlbi yakış Tarifsiz büyülü akış Lâv içinde yaktın beni!
Endemik yayla çiçeği Gözlerin ateşböceği Çaldın bütün geleceği Zamansız bıraktın beni!
Aşk olmasa feri akmaz Dönüp dönüp geri bakmaz O bakış gönülden çıkmaz Kurşun gibi çaktın beni!
Gözlerine çaktın beni!
Göğelâsı çakır gözler Vurdu takır takır gözler Büllbül gibi şakır sözler Gül dalına taktın beni!
Karlı dağın yabangülü Kiraz dalı mor sümbülü Savruldu yüreğin külü Yayla gülüm yaktın beni!
Şaban AKTAŞ 14.07.2018
BİZ
Yedi çocuk İki de annebaba Bir hanede dokuz can Sığmaz idik hesaba!
Küçücükken daha Birimiz simit sattıysa Birimiz ayakkabı boyadı El işi yaptık, Çalışmasak genç yaşta Ölmesek de acından, Yükselemezdik hayatta!
Yüksekokulda Gündüz çalıştım Gece okudum "Olmak ya da olmamak" arasında habire mekik dokudum!
Nereden ne hale geldik Emeksiz yemek yoktu Alınterini öğrendik Çok şey vardı hevesimizde Kursağımızda kaldı Kendimiz apalayıp Kendimiz yürüdük...
Pantolon sökük Pabuçlar yamalı Bağrımız ezik Yüreğimiz sağlam idi Ne eğildik ne büküldük!
Ya şimdiki yeni yetmeler Hiçbirinin hakkından Kolay kolay gelinmez Nedir bilmez büyük küçük, Çektiğimiz çileler Belleğimden silinmez!
Şaban AKTAŞ 16.07.2018
GELİDONYA SULARI
İpil ipil sular ayna tutmuş güneşe; suyun aynası dingin, sanki incecik bir soğan zarı üstünde koskoca denizin, altı, gemi(ci)lerin mezarı!
Sular şimdi sakin amma velâkin her zaman böyle değil, gün olur Akdeniz hırçın bir gelin, burası Gelidonya burnu; ters akıntılara merkez, huyunu suyunu bilmeyen benim diyen gemici kolay kolay geçemez!
Varsa gelsin bir deniz kurdu, Rodos’lu gemici Lakios çıkmadan yola bilici kadın Manto onun için baktı fala ve söylendi kendinden emin; ’Doğuya doğru git üçüncü gün gün doğarken batacak gemin; kolla kendini, oradan kuzeye yürü, gün batarken neredeysen orada dur, orada kur kentini!’ doğrulandı kehanet; ve gemisi üçüncü gün güneşdoğarken deniz birdenbire kudurdu anaforlu bir alabora gemiyi çok fena vurdu; kayboldu gemi, deniz yuttu Lakios ve tayfası yüzerek çıktı karaya, yollandılar kuzeye doğru gün battı batıyor derken bir yarımadaya vardılar, karşılaştıkları ilk adam çoban Kylabras oldu; sordular ona ’ Buraya mukabil ne istersin bizden, ya çavdar ekmeği ya da kurutulmuş balık verelim sat bize yarımadayı!’, ’Ekmeğim var!’ deyince çoban bir avuç tuzlu balık verip ona satın aldılar toprağı kolonistler ondan M.Ö. 691; Faselis’i antik kentini orada kurdular... .... Hey gidi Gelidonya hey, suların dibi gemi mezarlığı sen de derinlere dalıp dalıp gitme sakın, yoksa tarih olursun mavi boncuk Akdeniz; al bu nazarlığı gözüne gönlüne takın!
Şaban AKTAŞ 15.07.2O14.
YAŞ
Ne YAŞ ne kuru kaldı Kurunun yanında YAŞ da yandı! YAŞ deyince aymazlar YAŞ ı iki AY YAŞ sandı(!)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AURALİS şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AURALİS şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.