19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1520
Okunma
Gökçeada da!
İçtiğim dibek kahvesini yudumla benimle
Terkedilmiş Rum köylerini gezelim…
Yağmurun gölgesinde
Ne söylediğini anlamadığımız ihtiyarı
Doyasıya kucaklayalım, gülümseyip gözlerine
Kilisenin çan sesini bekleyelim…
Mabedimiz camii olsa da
Saygıyla bakalım rahibin kutsadığı duvarlara
Dört yanımız deniz
Savur oltanı yıllar sonrasına
Kuzucuklar serbest dolaşırken otlakta
Usulca yol alalım, durarak her çeşme başında
Günbatımının seyrini anlatamam___
En tepede, güneş kayarken
Sarıl bana ve ben sarılmalıyım adamıma
Kalakalalım öylece ne kaldı ki sabaha
Zaman su, vurur rüzgârın yüzüne ılıkça.
Off___
Kahvenin buğusu
Ve
Sen
Nasıl/nasıl___
Tütüyorsunuz burnumda
Gel İmroz’da karışalım dibeğin buğusunda.
Zühal Z...
25.05.2008