-Edep'in ne kadar...'bu akılsız ve tamaha mağlup ruhumuza ne idüğü belirsizce art niyetle sinsice gizde sızan öylesine acımasız ve nankör bir girdaptır ki o ne azıcık din bırakır insanda nede bir zerrecik de olsa iman ilklerimize dek bir emerek bitirir bizleri hiç farkına varmadan o kapkara ruhlu bir vampir gibidir de hiç belli etmez izi bu kör ve duyarsız hayatın içinde doğrudan çekişte kaydırır melekelerimizi tuzla buz olmuş bir bardak gibi usumuzun her bir parçasını yönünden saptırtarak tutuşta bir başka başka köşelere savurur nefsimizi hep isyan bayrağı dalgalanır da durur yüreğimizde hem dışımızda oyun hemde içimizde ne şükür kalır ne de azıcık bir kanaat bu meymenetsiz ve bukalemun ikircikli yüzümüzle yaşantının Çıfıt çarşısında şekilden şekle gireriz çıkar savaşlarımızda fitneden dizlerden bile çekilir derman ani bir sirkelen işle bir anlık kendimize gelişte yaşantımızı düzeltemeden sanki de art niyetli gizli bir el bizleri çeker de sokar kara toprağa aniden bu rezillik ve heyhat dolu ömrün sebebi bizim tamahkarsılığımızdan türer de şükrü bile unuturuz aç gözlülüğümüzle neden peki çileler hep bizim aptallığımızı yakalar sanki bir ipte çift cambaz gibiyiz düşüp kalk sakta toz kondurmayız özümüze edepsizlik içinde yüzen bu kahpe yaşantımızın kurbanı çocuklar mı olmalı bu sapkın ve sorumsuz varlığımızla biz ahlaksızca çok tez teslim oluruz bu yalan dünyaya düş melekelerim’izde hiç olmadı ki o da kayıplarda bu gidişte ne yapılsa kusur ve hata doğrularımız eğril erimizin izinde çoktandır ayıplar da koskocaman bir hiçliğe mağlup tüm yaşantımız haya utanma ar ve edep de ne ki arsızca uçkursuz gezişte de tozar da dururuz adi bir bilinmezliğe doğru şaşkın ve kendini bilmez bir ördek gibi yol alırken bir yanımızdan melek çeker diğerinden de doyumsuzluğu muzu şeytan dürter nefis denen şu iblisten hiç mi hiç kopamadık ki biz Hakka verdiğimiz sözümüzün gölgesine sığınalım hak hukuk ve adaleti arayamadan ve gelmişi geçmişi de fark etmeden en sonunda bizlerde olup da çıktık birer iblisten de iblis... (05.07.2018) AZAP... |
bu gidişte ne yapılsa kusur ve hata
doğrularımız eğril erimizin izinde çoktandır ayıplar da
koskocaman bir hiçliğe mağlup tüm yaşantımız
haya utanma ar ve edep de ne ki
arsızca uçkursuz gezişte de tozar da dururuz
adi bir bilinmezliğe doğru
şaşkın ve kendini bilmez bir ördek gibi yol alırken
bir yanımızdan melek çeker
diğerinden de doyumsuzluğu muzu şeytan dürter
nefis denen şu iblisten
hiç mi hiç kopamadık ki biz
Hakka verdiğimiz sözümüzün gölgesine sığınalım
hak hukuk ve adaleti arayamadan
ve gelmişi geçmişi de fark etmeden
en sonunda bizlerde olup da çıktık birer iblisten de iblis...
dost şair yüreğin var olsun....