İsimsiz Şiirler XIIIGözlerinden Sonsuz’a bir yol uzanır gider, Mesafeler dürülür, zaman yanar boşlukta. Bu şehirde bir adım belki bin menzil eder, Güneşle doğan yolcu karar kılar kuşlukta. Ellerin dipsiz gökten dünyaya düşen sarkıç, Bir sırrı fısıldıyor ezel bezminden kalma. Parmakların ucunda bir mucize; bir sarnıç, Suya kanarken susuz, yol bulmakta bir âmâ. Dilinde eskimeyen kelimeler dolanır, Yedi cihan kaybolur içinde bir cümlenin. Geceyi ağartan renk güneşlere boyanır, Kaybolur gece vakti kalbinde bir hâlenin. Adım atar ayaklar, naif, nazik ve nârin, Sanki bir kuş gurbetten yurduna kanatlanır. Altı üstüne gelir, yedi kat dibi yerin, Ölüler görürsün ki; hepsi de pusatlanır. Bir düşman kılıç salar ve bir kalem diğeri, Kelâm ikiye böler, denizi bir damlacık. Ezel kaydı muştular bir ebedî zaferi, İşitenler bilirler, bu nihayet apaçık. Duyduğuna namahrem bilmem ne kadar âlem, Sükûtundan sohbetler devşirmekte fâniler. Bulmayanları geçtim, unutanlarda mâtem, Hasretinde türküler, yokluğunda mâniler. Şüphesiz’de bir şüphe, ölüm bir korkulu düş, Kapın binbir hâcetin derman bulduğu ocak. Son nefeste ilk sefer; Dost’un katında gülüş, Anne merhamet remzi, işte hakîkî kucak. Ankara, Haziran 2018 |
....................................................................................................Farabi