intizar.. ey felek hiç mi doğru düzgün gitmez gönül yoluna ’sağından solundan vuruyor’ diyeceğimi biliyor ki razılıktan çıktım yerdeyken de vurulmaz ki ! ve iyi ki şiir dalı var tutunmak için ilmeği de var asılmak için ve mısralar her biri nazlı çıtkırıldım ve zarif ve yürekli şimdi..kızgın bir esinden ödünç aldım kelimeleri ister incit narini ister yolda bırak yârini hece hece dilediğini hoyratça kullan bilsinler derdini geçmişe götürdüm kalemi saba makamına uyarlasın güfteyi bir yudum şafak dolsun turunç koksun belleği heyecanından çıkıyor yüreğinin pötikaresine ilikli sek sek düşlerin pembesi eteğinin rüzgarı sevi meltemi kederli yazgımın özlemi tutkulandığım lepiska saçlını silueti sevda pandorası yalın kat duyguya perde ayrılık vuslat bekleyiş/ üçleminde gitmek vardı ya en başından durdurmak zamanı resmi dondurmak ağır bir hazana dönüşmeden ve erkenden ayrılmak beceremedim seven kadınım sözlerim altın anahtarım ben burdayım /diyordu yürüyordum dilimde kelepçe gözlerinin kapalı cezaevine ruhunun bitimsiz işkencesine göremedim sevda düşümü infazdaymış saçları damarlarındaki seyahatim o nsuzluk kalbindeki hücrem buz tutmuş yemin bağladığım gönül gıyabına kasvet boyalı tümceler dökmüş sıcacık bir ilham geldi vefalı mısralarla sarıldı kalemimin mavi boynuna yorgundu usulca yatırdım şiirimin ak koynuna belli ki ihanet onun da gitmişti zoruna tüm şairlere anlattım umrumda değil artık dedim beni bırakıp elin olması yanı başımda gelin olması istemedim ama intizara meyletti dilim ! hüzün dostu ilhâmlar öcüm alsın dimağı yağmursuz çöllerde kuraklaşsın bir harf diye seraplara yalvarsın çürümüş gönül ağında bir başına şiirsiz yalnız kalsın... .. |
Bu kadar "intizar" alacağını bilse idi...
Biraz "istiflerdi..."
Şiir ya da ilham...
Becerikli, kendisiyle oyun oynayanı sever sözcükler..
Hiciv ustalarını hele..
Tebrikler...