Karşının Karşısında / 2II . ) “ Muhatabı bizzat kendisidir..” - Kendi sözüne kanıp kendi haline acır Gözlerinden kan akar, ağlar kıbleye karşı…- Hangi sözle başlanır cahille konuşmaya Nereden bilsin nadan, bu garip neye karşı? Hangi sözü can verir, can denen duruşmaya Ona sorsan, fikri net; bense “ her şeye karşı” Suç olur nefes bile, aldığın çokken ona Gördüğünden ötesi, “haşa, hiç yok”ken ona Kâinat aç gezerken, cüzdanı tokken ona Duruşun kabahattir; ağaya, beye karşı. Oysa ben, yarım kalmış bir tek doğru söz için Baktığından öteyi gören bir çift göz için Nesimi’yi oduyla kül eden bir köz için Cemaate ters durdum, yüzüm Kâbe’ye karşı. Bir bilse ben, koşarken Musa ile Mısır’a Yüz sürdüm bir dervişin oturduğu hasıra Güneş bile dönerken kamerin peşi sıra Turnalara el verip döndüm kubbeye karşı. Ödülü aşk olurken, karanlığa tapmanın İsmine günah dendi artık gönül yapmanın Ve aydınlık bir yoldan karanlığa sapmanın “Sevda” dendi adına, geç bir tövbeye karşı. Yani herkes susarken, her şeye dayanarak Cismimi kül eyleyip aşk oduyla yanarak El aldım erenlerin sesiyle uyanarak, Yıkıldı karanlıklar, bir harabeye karşı. ( Devam edecek…) 26.05.2008 Beylikdüzü |
Kendi adıma ve şiir adına ise çok mutluyum.