3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
733
Okunma
Padişah tahttan indi ve yaklaştı Behnaz’a:
“Güzelliğin bu gece medh u senaya sezâ.”
“Dilerim eğlenirsin, hüznünden eser kalmaz.”
“Mutlu olasın diye versem sim u zer kalmaz”
“Şunun şurasında ne kaldı ki terk-i cana.”
“Varsa bir arzun söyle şimdi fani babana.”
Behnaz koluna girdi, yürürken padişahın:
Ve dedi ki:“Yoktu ki tac u tahta tamahın.”
“Babacığım cenneti olsun Allah’ın lütfu”
“Kötülüğü nehyedip emrederdin marufu.”
“Cabilka’yı hikmetle, hukukla imar ettin.”
“Zalimlere dağları topraktan mezar ettin.”
“Dolaşıyor sayende, beraber kurtla kuzu.”
“Vicdanın elindeydi hep kantarın topuzu.”
“Halkının nazarında muteberdin daima.”
“İçten tebbesüm ile müzeyyen idi sima.”
“Kaşların çatık halde görmediler bir defa.”
“Katiyyen eylemedin, halkına cevr u cefa.”
“Herkes senden razıdır, Rabbim de razı ola.”
“Yürüdün doğru yolda, sapmadın sağa, sola.”
“Amin,” dedi padişah, Behnaz’a tebbesümle.
“Beraat etsem yeter, o gün affa hükümle.”
“Hadi gidelim, bekler, bizi güzide zatlar.”
“Okunuyordur şimdi, methiyeler, naatlar.”
“Bu gece senin gecen, eğlen sabaha kadar.”
“Bahtiyar olacağım sen olursan berhudar.”
“Kapıyı git aç!” dedi padişah hizmetkara
Onlar çıkarken hadim, çekildi bir kenara
Gözleri kapıdaydı meraklı mihmânların
Yüzlerinde makesti, manası sühânların
Hiç görmemişti gözler böyle bir mehpâreyi
Muhtemel mah sanırdı hiç bilmeyen hâreyi
Beyaz elbisesiyle arz-ı endam eyledi
Misafirler de ona, çok ihtiram eyledi
Sesi duyuluyordu neyin, udun, deflerin
İncileri döküldü, kalp denen sedeflerin
En güzel sözler vardı sazların tellerinde
Raksediyordu güzeller elleri bellerinde
Velakin Behnaz’daydı, misafirlerin gözü
Gülmüyordu yine de kızın hüzünlü yüzü
Bu dikkatini çekti sultan-ı Hindistan’ın
Hoşuna da gitmişti güzelliği Mugan’ın
Kapkara gözlerinde, maha döndü çehresi
Değişti birden aşk ve güzellik mefkuresi
S / ÂYE 26 HAZİRAN 2018 / CABİLKA
Kelime:
Sim u zer: altın gümüş
Mihman: konuk
Berhüdar: Mutluluğa erişmiş olan, ongun, mesut, bahtiyar.
Mefkure: Düşünce
5.0
100% (3)