FerdâniyetYarılmış bir elma ilişti gözüme ağacında. Ağaç yorgun düşmüş salanmakta olan salıncağı taşımaktan. Yeşilliğinden utanmalıyız dedim. Kuşlar konuyor herbir dalına Her birinin ötüşü bir şarkı tadında. Acısıyla kavrulmuş, Umutlar geçiyor gözlerimin önünden. Her biri yeni güne başlayan bir aydınlık gibi. Geceden kalma, bir kafa misali Hiçbir anlamı olunmaksızın uyanması gibi. Camı kırık bir oyuncak dükkanıydım İçerde hiç alınmayan, Oyun görmeyen, Pili bitik bir oyuncaktım sadece. Güneşin sıcaklığı altında eriyen Bir sakız tadında bedendi benimkisi. İçi yaz yağmurlarıyla dolup taşan yüreğim vardı Ormanlar ateşe veriliyordu gönlümde Hiçbiri kurtuluşa eremeden yanıp kül oluyordu. Islak düşler kuruyorum şimdi kafamda Dilimde hiç duyulmayan bir şarkı. Bakılmaksızın yürünen bir yolda Kaybolmanın mutluluğunu yaşıyorum şimdi. |