Kaburga
saatler geçiyor ağaçların dallarına
güneş gözünü dünyaya ha açtı ha açacak tan ağaracak , ağarıyor bir esenlik duyacağım önce rüzgar koluma sarıldığında sonra daralacağım , darlanacağım ’Varlık ne ki ?’ demişti ’Alabildiğin nefestir ’ demiştim arsızca arsızca ve işte varlığım ; nefesim sağlı sollu 12 parmaklık arasında hissedeceğim sonunda , ciğerlerimden daha küçük 12 parmaklık arasında hissediyorum. ve ölmeden önce öldürmeden bir iç çekeceğim o uçsuz bucaksız gökyüzünü ciğerlerime satın alacağım adeta o uçsuz bucaksız gökyüzü gökyüzü 12 parmaklık kadar nasılsa berfu liya |