***HUVEYDA'YA MEKTUP***
Ve sen Huveyda; benim içten içe kanayan yaram,
Ve sen Huveyda ; kanadı kırık gençliğim. Yarınlarımın tebessümlerini astığım gül dalı, Ebruli bir sevda ile dumanlanan sigaram.. Bilemezsin Huveyda, bilemezsin; Ne menem, ne kepaze bir duygudur; Fikir sancılarının trafiğinde yol almak hayata, Kaybetme korkusunun değişmeyen ahengiyle. Ve bilemezsin nasıl bir acıdır baş başa kalmak. Ümitsiz ihtimallerin içi geçmiş kirli rengiyle.. Seni düşündükçe Huveyda, Ruhumda devriye gezen nöbetçi saatlerde, Bir paslı kurşunum kendi tenimde. Bir paslı kurşunum Huveyda, Hasretinin ağır barut kokusu üzerimde. Dün taze heyecanlarına soyunduğum sevdan, Bugün bin yamalı cansız bir gömlek elimde.. Senden önce mevsimlere yayılan bir hayat var sanırdım, Her nefeste kendine münhasır bir tat var sanırdım. Ayrı bir resital sunardı bana, ışıkların rengi, renklerin ışığı, Köprüsünden geçtiğim, suyunu içtiğim günlerde , Hiç hesapsız kalbini açardı hayaller sarmaşığı.. Senden sonra anladım ki her şey bir hiçmiş, Meğer tüm güzellikler, bütün renklerini, Senin tebessümünle dolan kadehlerden içmiş.. Seni sevme hazzını yurt edinmiş hayatın anlamı, Bilemezsin Huveyda, bilemezsin. İliklerine işlemeyince sırılsıklam, İmkansız aşklar yağmurunun gamı.. Ne zaman gözlerime ayak direse bir güzellik, Ona senin adını veriyorum, Ateşinin şulesinde demlenirken günlerim, Bir bilsen seni düşündükçe ben nasıl eriyorum.. Ve sen Huveyda; Bir damla kanlı satırsın şimdi içimde, Büyüyen tortusuyla donmuş biçimde.... İbrahim Vedat ÇARPAR |
İyi ve şahane şiirle kendi kendine iç sesaplaşma...
............................................Selam ve saygılarımla.