DERTDüşman yese parçalasa, Duymam ki kederle tasa, Derde salan beni yasa, Eğri büğrü yanlış asa. Zalimlerin oyununa, Boş kürek çeker boyuna, El üfler gider hoşuna, Bir yetişkin bir toyuna. Serap görmüş sanmış kazan, Ateş sanmış alev yanan, Oysa ki duyduğu yalan, İşte bu dert beni bayan. Sağ duyu der; Yalan kanma, Her duyduğuna inanma. Düşmana sakın dadanma, Hatmeyle ilim aldanma. İçini dertle eyleyip, Bilir bilinmez ekleyip, Gördüğün sanki bir garip, Derin ah çeker içleyip. Ah! Keşke somut olsaydı, Kendi bildiği yasaydı, Beni biraz anlasaydı, Çok yazsa, çok okusaydı. Gidişat kötü diyenler, Halk açken ipek giyenler, Gözlere hile sürenler, Aynı korodan aynı der. Dert işte nereden baksan, Üşüşür eller, sen yoksan, Altmış yetmiş biraz doksan, Tarihi biraz yoklasan. Yine lafı bırakmıyor, Doğruya hep eğri diyor, Sökük yerden vidalıyor, Aklınca bizi sınıyor. Kalkar işte ahaliye, Bayırla bucak nahiye, Yenmiş yenmiş diye diye, Bak sanki dönmüş deliye. İrfan Yıldırım Çevik |