Adı Mahinûr ( 7 )Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Adı Mahinûr ( 5 )
Sessizliğin sesini sessizlikte dinledik İki yaralı yürek beraberce inledik İlk o gün başlamıştı aşk-ı muazzezimiz Deryalar kadar geniş gökyüzü kadar temiz Sevdamız ki silinmez mürekkeple yazıldı Firâk ölüm diyerek gönüllere kazıldı Ben Segâhı severdim o Nihavend vurgunu Ud da taksim yaparken tam bir gönül yorgunu Birlikte meşk ederdik yıldızlara bakarak Kalamış şarkısının hicrânında akarak Aşk-ı muazzezimiz ölümsüz ve gizdeydi Kem gözlerden muzdarip ve sadece bizdeydi Yangın çiçeklerini gönüllere ekmiştik Sadabatta beraber aşk’a kürek çekmiştik Ben katibim olmuştum Mahinûr yürek yaram Ne yeminler etmiştik bize başkası haram Kıracaktık birlikte kem talihin çarkını Aşk’a zincir vurarak yıkacaktık barkını Oysa ne bunlar oldu ne kem talih kırıldı Sinemiz iki parça ortasından yarıldı Acılar öbek öbek set çekti önümüze Hasret kurşunu yağdı âsûde günümüze Geldi hazân mevsimi gazel düştü yerlere Firâkın tohumları zehir ekti serlere Ben Segâhı severdim o Nihavend’e aşık Mahinûr gözlerimde yanan ilk ve son ışık Sustu makam ve perde sustu taksim ve usûl Yalnızlık şarkısını besteledi son fasıl Bir sabah kalktığımda kilitliydi kapısı Ve sanki üzerime çöktü ahşap yapısı Yaktım hatıraları kırdım yazan kalemi Yokluğu gözlerime resmederken elemi Makberî - Ahmet Akkoyun.... ...........................DEVAM EDECEK Adı Mahinûr ( 6 ) Kara yeller kimbilir hangi yöne savurdu Giderken her zerremden beni binlerce vurdu Tam dokuz gün boyunca ne ses geldi ne sedâ Sanki geri dönüşü olmayan bir elveda Birgün kapı çalındı ürkek bir ayak sesi Postacının elinde kalın bir zarf destesi Siyah bir kalem ile isim adres yazılı Zarfın arka yüzüne Mahinûr’u kazılı Zarfı alıp odaya girip sessiz oturdum Saatlerce açmadan bakıp öylece durdum Sonra derin bir nefes renk gelince benzime Mahinûr’un kokusu çarpıverdi genzime Zarfın içinde pembe renkli mektup uzuyor En başında koskoca ey DİL-HUN’um yazıyor Habersiz bu gidişim değildir asla vedâ Ölümden önce olmaz sana asla elvedâ Sakın kesme ümidi sakın yeise düşme Hasret yangınlarının ateşlerinde pişme Gelişim yine sana dönüşüm yine sana İsterse iki elim bulansın kızıl kana Sadabatta ettiğim yeminim hala baki Söylemiştim rüyamda aşkın içirdi saki Ya sen varsın kalbimde ya sen varsın ya da sen Bırak seninle bitsin ,dinsin hasret-i gülşen Kalbine kurşun gibi sorular sorma kalsın Alem bize bakarak aşkın sırrına dalsın Aslı beni görseydi mutlak deli sanırdı Kerem seni görseydi gerçek aşkı tanırdı Çok değil ki sadece on gün sonra ordayım Ah bir bilsen burada sensiz nasıl dardayım Buz dağında yol almak daha kolaymış meğer Senle geçen bir anım inan bin asra değer Makberi - Ahmet Akkoyun.............Devam edecek Sensiz intizârdayım , titrek elimde dua Katran karası gece hicrân içinde şuâ Ses hızında ayrılık, göz bebeğimde kurak Çeşm-i giryânlardayım hançer yarası firâk Sakın ha, yalnızlığın girdâplarında kalma Gülsün kara gözlerin, asla me’yûs da olma Bize uzak olmalı aşk’ı körleten gurur Sabra sabır demeli,gelecek kalb-i sürûr Bir mahkemem var burda,miras paşa dededen Kimbilir sancısında neler saklı v’adeden Mahkeme biter bitmez, emin ol ki ordayım Ah bir bilsen dil-hûn’um sensiz nasıl dardayım Bu ayrılıklar var ya ,sanki zehir kancası Sen sevda perverimsin gönlümün tek hancısı Pay-ı taht’ım gibisin bil sine-i sâfımda Nadir gevherlere eş, gizlenmiş can rafımda Segâh makamlarında içli nağmelerin var Nihavend bakışlımsın değişmeyen vefâ-dâr Kuruyan gözlerimin akan yaşları sensin Yaralı yüreğimde meltem gibi esensin On gün çile törpüsü, dil-bâz’ım ateşten kor Dayanması kolay mı,gel sen birde bana sor Gözlerimin önünde mahzun duruşun saklı Senden başkası haram ,ölümüne yasaklı Arada bir eve git kapılarını yokla Gölgen bahçeye düşsün,onu al bana sakla Saksıda manolyalar susuz kalmasın sakın Benden sana emanet döneceğim gün yakın Her sabah kokusuyla günü uyandırmalı Açan tomurcukları bir beni andırmalı Hani simit verdiğim o yoksul çocukları Göz önünden ayırma ,belki yok harçlıkları İkbâlimizdir onlar ,yetimler âsûdemiz Onları güldürürsen güler baht-ı didemiz Sesini dalga dalga alıp getirsin rüzgar Bir parça huzur bulur, yankılarında didâr Makberî - Ahmet Akkoyun.......24/05/2008.........00:05...........İst Çeşm-i giryân = ağlayan göz Me’yûs = ümitsiz Kalb-i sürûr = kalp sevinci,neşesi Sevda perverim =sevda besleyenim Sine-i sâf =saf,temiz kalp Dil-bâz = güzel söz söyleyen Vefâ-dâr = vefâlı ,sözüne sadık Didâr = yüz ,çehre ..................Devam edecek Not: Aslında Mahinûr’un bu son bölümü olacaktı,son bölümünüde yazmıştım ama değerli gönül dostum ozanilo bu şiir devam etmeli diyerek bana son yazdığım bölümü değişdirtti kısaca şiirin uzamasında ben masumum uzamasının sebebi ozanilodur.Diğer bölümlerinide okumayan arkadaşlar arzu ederlerse sayfamdan bulabilirler Saygı ve selamlarımla Makberî |
Servet Bilgin