İnsanlık işlemez kalın derine
Seni bilen bilir, yorma kendini
Ağzın sifon olmuş her giderine
Seni bilen bilir, yorma kendini

Aç kulağın dinle, ruhu yavan zat
Yılkıya ayrılmış, çaptan düşmüş at
Devreleri yakmış, kapsam dışı hat
Seni bilen bilir, yorma kendini

Bir dirhemlik aklın, zorlar hırsını
Unutturmuş doğru ile tersini
Kime veriyorsun edep dersini
Seni bilen bilir, yorma kendini

Bukalemun gibi, seçer alanı
Meslek eylemişsin, şeksiz talanı
Nasıl becerirsin, bunca yalanı
Seni bilen bilir, yorma kendini

Sarraf tezgâhında ucuz takısın
Tat vermez sohbetin kuru sıkısın
Cehalet denince, hep yüz akısın
Seni bilen bilir, yorma kendini

Kalemin ustanın sanki üstünde
Ne geçti eline coşup estin de
Gürleyip durusun ne var testinde
Seni bilen bilir, yorma kendini

IŞIK sözüm sana saygı bezgini
Başka kapıda çal, küflü ezgini
Bir küheylan olsan, vurmam dizgini,
Seni bilen bilir, yorma kendini.............hocam bu kadar güzel kelimeyi bir araya getirip bu dizeleri meydana getiren yüreğine kalemine sağlık

Kalemin ustanın sanki üstünde
Ne geçti eline coşup estin de
Gürleyip durusun ne var testinde
Seni bilen bilir, yorma kendini

//Bildiğini görmek ayrı,baktığını görmek apayrıdır.
EDDİ ANTER//

Esip gürlemek ve kuru öfke ile gününü kurtarır,geleceğini kurtaramaz.
Kalemi bilime,akla,çağdaşlığa sırtını dönmüşse düşünmesinin dokusu
bozulmuştur."Seni bilen bilir, yorma kendini" kendi de biliyor mecali yok,
lime lime olmuş.İnce bir yağmur sitemi ile gerçekler yağmış dizelere.
Tebriklerimle.Saygı ve selamlarımla.

Kibirinden yanan ateş harlıdır
Bilgisizliğinin sırrı saklıdır
Yalanlar içinde sözü paklıdır
Seni bilen bilir yorma kendini.