Ben Doğarken
Ben doğarken,
Erdemler susmuş, Çiçekler solmuştu: Kimi darağacında Kimi bekliyorken, yarınlarda, Kimide akan yaşlarda. Uçuk yitik sevgilerde, İştahla ısırılan bir dilim karpuzda Kucaklaşan bağırda, Özlem duyulan dudaklarda. Çiçekler boyun bükmüştü: Onura yedirilemeyen işlerden Evlere şenlik muhteremlerden! Kapanan kapılardan. Gereksilerin baskısından Hizmet erbabının surat askısından Öylesine kanıksatılmış ki hal Sanki sıcakta terlemesine rahatlığı. Çiçekler sırt dönmüştü ışığa: Güzelliğin erdemin, kaynaştırmasına. Toplumsal birlikteliğin yanaştırmasına. İtlerin dalaştırmasına. Dönüp te pencereden bakmağa. Sıkıntılık diye, sokaktaki ahmağa. Duyuldu mu avazlaşmanın kısıklığı Tınmıyordu, mezarlık geçişi sanki ıslığı. Nasıl dönülmez ki sırt, belli idi illeti Benimsetilmişti hizmet almak; Sanki toplumsal bir yüküm değil de Lütuf olarak sunuluyordu! Çekilmeliydi zilleti. Kahroluyorken düşünceler Gebe kalıyordu geceler. Sükûnet sonrasına, arbede sinen. Solarken dökülende, bilenen. İşte böyle bir arbedede doğmuşum, Önce ve sonrasında yokmuşum. 19.07.1996 |
Önce ve sonrasında yokmuşum."
Kutlarım selam ve saygıyla.