ESKİŞEHİR

Bir dünya kentisin kültür yolunda,
Kucakla dünyayı, sar Eskişehir.
Geçiş kavşağısın demir yolunda,
Yükünü raylara vur Eskişehir.

Ünlü kaplıcalar şifa kaynağın,
Her türlü milletten vardır oymağın,
Kardeşçe yaşamak balın kaymağın,
Sevdayı sineye sar Eskişehir.

Şehriyarın şehri efsunlu şehir,
Tam orta yerinde edalı nehir,
Yunus’la büyüdü sevgimiz zahir,
Erenler kapısı sır Eskişehir.

Ada sahilinde kayıklar yüzer
Yediler boyunda güzeller gezer
Sevdalı şairler şiirler dizer,
Porsuk’a arıtma kur Eskişehir.

Seyyit Battal gazi cengâver yiğit
Şeyh Edebali’den tarihi öğüt
Osmanlı ocağı Bilecik Söğüt
Karacaşehir’de sur Eskişehir.

Şahinler uçuşur semalarında,
Suyun sırrı vardır şifalarında,
Büyükler haz verir dualarında,
Şelale kıyısı yar Eskişehir.

Sultan önü derler sancağı vardır,
Tekkesi, türbesi, beyliği vardır,
Tarihi kar beyaz vuslatı yârdır,
Dünyalar durdukça dur Eskişehir.

Ana toprağında sıcak suların,
Bugünden bellidir gelecek yarın,
Maziyi tazeler faytoncuların,
Çehrene yakışır mor Eskişehir.

Botlar suya iner ada başında,
Es es harelenir hilal kaşında,
Nakış zirve yapar lüle taşında,
Benzerin var mıdır sor Eskişehir.


Fakülteler şehri ön sıradasın,
Yunus sevgisiyle dünyada varsın,
Nadide bir şehir güzel diyarsın,
Senden ayrılması zor Eskişehir!

Ada sahilinde hoştur geceler,
Şehri temsil eder yedi cüceler,
Yediler parkından geçti niceler,
Seni seven sana yâr Eskişehir.

Saygın memleketsin, kültürün önde,
Hep atağa kalktın dün de, bugünde,
Gönül güzelliği bulmuşum sende,
Kırmızı güllerin har Eskişehir!

Enginde boy verir yeşil bağların,
Bereket yağdırır Türkmen dağların,
Buğday ambarıdır düz ovaların,
Dünyaya açılır tur Eskişehir.

Kurşunlu camii tarih mirası,
Selçukludan kalma bize burası,
Konya’dan. Bursa’ya şunun şurası,
Bugün Cumhuriyet var Eskişehir.

Bademlik fidanlık mesire yerin,
Bin yıllık şehirsin köklerin derin,
Bayrağın pek nazlı rüzgârın serin,
Nice bin yılları gör Eskişehir.

Frig Vadisi’nde Yazılıkaya,
Tarih nazlı yatar orda uykuya,
Medeniyetlerden haz gelir koya,
Frigya dünyada bir Eskişehir.

Yörede çiğbörek eşittir Tatar,
Ustasının kalbi çöğende atar,
Her işte bir gizli incelik yatar,
İşin püf noktası sır Eskişehir.

Odunpazarı’nda tarihi evler,
Sanayi dalında yarışır devler,
Hastır doru taylar bir bakın beyler,
Kır atı haraya sür Eskişehir.

Muhacirler yapar kırma böreği,
Yerliler fırında çeker çöreği,
Yetmiş iki millet sözün gereği,
Emek çalışanda ter Eskişehir;

İnönü’den kalkar tayyare kuşlar,
Eğitim uçuşu burada başlar,
Paraşüt kucaklar kayalar taşlar,
Uçuş rekorları kır Eskişehir.

Gökkuşağı gibi şu Köprübaşı’n,
Her zaman güzeldir baharın, kışın,
Öğrenci ilisin renklidir düşün,
Güzeli görmeyen kör Eskişehir!

Venedik misali içinde nehir,
Nehir’i sevgiyle kucaklar şehir,
Bugünü yarına etmeden tehir,
Beyaz incileri ser Eskişehir.

Yapay ağaçların ebruli telden,
Gökyüzü gülümser yıldızlı tülden,
Acı çeken bülbül ah etmez gülden,
Kandilli şafağın nur Eskişehir;

Bilim, kültür sende salmış ününü,
Bugünü görmeyen bilmez dününü,
Âlem ziyarette taze gününü,
Tarihin koynunda dur Eskişehir.

Yeşil yaylalarda yaylağın serin,
İç Anadolu’da almışsın yerin,
Ankara varışlı hızlı trenin,
Bize mesken oldu gar Eskişehir.

Sırma gümüş işler Kaymaz’da kızlar,
Vurulur davullar çalınır sazlar,
Gurbete gidenin yüreği sızlar,
Yaralara merhem sür Eskişehir.

Mayısın tazedir, Eylülünde güz,
Çankaya yüksekte çarşı Pazar düz,
Huzur, tepesinden merkezi bir süz,
Ağustos sıcağı kor Eskişehir;

Çiftelerden doğar Sakaryabaşı,
Sarnıcından akar gözünün yaşı,
Anadolu şehri yamandır kışı,
Mevsiminde yağar kar Eskişehir.

Kavgasız şehirsin, barışır küsler,
Merkez yollarını tramvay süsler,
Duyarlı zenginin yoksulu besler,
Yunus Emre sende pir Eskişehir…


Eser sahibi - Rabia BARIŞ