yokluğunda..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın önce sözler yazıldı yüzüne suların ve sonra bir tını mırıldandı dil uçların ki camların pusuna DÜŞen soru işretlerinin cevabı ’’artık kaybolabilirsin alt dudağından çıkan alevinde nefesimin’’ ve bazen yüreğimin odacıklarına çarpar anlatamadığımı düşündüğüm bir cümle ve işte o zamAN o bana mavi mektuplar yazar, içimden kuşlar geçer o zaman…
(...) Mavi bir bulutun derinliğindeyim Heybemde dağlarından ç-aldığım patika Avuç içlerimde gelişi güzel sorgular ki Salondan odaya ve sonra duvara dokunan Parmak uçlarıN kadar Yüreğimi acıttı düşlerimdeki şeytan! Oysa/ Gözlerin Gelincikler ekiyordu gecenin çıkmazlarına Ki zamAN büyüyorken yüreğimin avlularında Terk edilmiş şehirler gibi Toprağıma sığmıyordum Yokluğunda… Önce harfler vardı ve sonra Kırıp dallarını maviye boyadık Gök/ Yüzünün ki Boğazımızda düğümlenirken harfler Etkisi geçmiş heyecanlar içindeyken Biz/ Avuç içlerimizdeki izlerden Tuttuğumuz yası silip Kırdık muammasını kelimelerin Tamam! Peki… Hangi yana dönsen yüreğim… Yokluğunda/ Rüzgarı dayayıp şakağına Yaprakların göçüne Son/baharlar adıyorum Camlara bırakılan dokunuşların Kum fırtınalarını çağırdığı dudAKlarına ki Derinde miydim Yoksa teninde Gidemiyor musun ölmek istediğinde Ve kalamıyor musun hissetmediğin bir ten de Ki bir düşü/şü üzerime çekip odalarca Aynalar çarpıyor yüzüme Yokluğunda Noktası eksik bir harf Dudak izini vuruyor kaburga kemiklerime Bütün gidişler afyonlu sabahlara uyanıyor Dağılsa saçlarında rüzgar Beklediğin yerde kış ki Ayaza çarpıyor bedenim Yokluğunda… (...) |
Aldım, katlayıp kokular sürdüm her sözcüğe
Şiir koksun her yanım. ..