rengi soldu çiçeklerin
İçimde savurur beni, yine deli fırtınalar
Neden hep kıştayım uğramaz oldu bahar? Bir nefes üflesen de dökülse içime har Üşümese daha fazla sana tutsak hayallerim. *** Kanat gersem gökyüzüne yitik atlasa Niçin mecnun çöllere sürüklendi boğuldu yas’a Serpildi bir kuyuda aşkı hicran kalben devasa Karanlıklar bana ferman taşıyamaz ellerim. *** Hadi göçelim dergâhına bırakma tut ellerimi Aynı dilden çalıp söyleyelim ister kanat yüreğimi Esir oldum lal bakışına, şimdi göremem meleğimi Zindanına çerağ yakar, güneşim bellerim. *** Hani bir sevda yüklenmişti mısraların dili Hani bir kıvılcım tutuşturuyordu sevdalı türküleri Hani seninle paylaşmıştık bölüşmüştük hasreti Yağmura teşne toprak gibi seni Rabbimden dilerim. *** Hani darası alınmış bir söz derler, dökülen mısralara Hüznüm acılı yanardağ, mevsimim dönmedi bahara Bir umut türküsüydü yaralı yüreğime, attığım o nara Her sözün kurşun yarası bana, yine kesilmedi ümitlerim. *** Sızlar mı? Kemiklerim yerine mezar taşlarım Kan terliyor hicranlı vadi de efsunlu bakışlarım Çöl yaksa ne fark eder zaten ağılı bakışların Ölüm fermanımı imzalayan esrarlı gözlerini özlerim. *** Bak görüşemiyoruz her seferinde farklı bir dalga İstersen beni hatırlamaya çalış, kalbime bir dalda Dünya telaşesi ağır basıyor herkes farklı kavga da Ben hicrana karışan, karşılıksız aşkımı neylerim. *** Şimdi hayatın son durağındayım ölüm kokan vadide Artık, kimse bana ilişmesin, kimse etmesin rencide Koklamaya kıyamadığımdın, öyle bir çiçektin nadide Mevsimim döndü bahara, ama rengi soldu çiçeklerin. *** yusuferdoğan |