EY BENİM SEVDİĞİM
Ey benim sevdiğim ey hublar şahı
Varımı vareden ele benzersin Sevda sabahının seher vaktinde Ilgıt ılgıt esen yele benzersin Kaldır başın didarını göreyim Varıp yüzüm dizlerine süreyim Bir sönmez ateşte yanar yüreğim Odumdan savrulan küle benzersin Ateş-i aşkına düşürdün beni Dumansız ateşte pişirdin beni Kaynatıp kabımdan taşırdın beni Beni derya eden sele benzersin Çoktan beri terk-i beden olmuşum Aydınlıktan karanlığa dolmuşum Pek vakitsiz sararmışım solmuşum Sen bağımda açan güle benzersin Parlıyor günyüzün sanki ay gibi Salınır geçersin yılkı tay gibi Kızarmış yanağın zülfün yay gibi Şekere şerbete bala benzersin Düşürme alnına zülfün telini Yadlara sardırma ince belini Gel elim üstünden alma elini Bedenim içinde sola benzersin Ağ göğsün üstünde bade-i Kevser Şule-i cemâlin nefesim keser Kalmadı ki bende ne akıl ne ser Sır içinde sırlı hâle benzersin Uzanmasın sana yadların eli Yoksa durmaz akar gözümün seli Emrah Mecnun gibi divane deli Dertli dolaştığım çöle benzersin 1 Nisan 2017-Cumartesi |