AH BENİM MÜSLÜMAN KARDEŞİM AH !
AH BENİM MÜSLÜMAN KARDEŞİM AH !
Ah benim Müslüman kardeşim ah! Ah benim yeni doğan gibi saf ve temiz kardeşim ah! Ah benim beş şarta programlanmış Bir tarafı dağ bir tarafı uçurumla çevrilmiş İnançlı ve samimi kardeşim! Hani hatırlıyor musun bir zamanlar ne eylerdik? Bir birimize sarılır sevdiğimizi söylerdik Bin dört yüz sene öncesinden Bu günleri özleyen En sevgilinin müjde sözleriyle Aşkların en şahikasını yaşardık Dağları deler, uçurumları aşardık Ah benim kardelen gibi karları delen Yalnız ve mutsuz garip kardeşim ah! Tepelerin karı eridi şimdi Su yürüdü ağaçların dallarına Canlılar yayıldı yeşeren ovalarına Uykudan uyandı yeryüzü Akmak gerek gönüllere şimdi su gibi Hani bulunduğu yerin şeklini ve rengini alan Ama hiçbir zaman sıkıştırılamayan Ulaştığı her yeri temizleyen arı su gibi Haktan inen sözlerle Hayat vermek için ölü gönüllere Ama engeller var Bir yanda âlimlerden taassup dağları Diğer yanda emmaniye ve zan uçurumları Biz insanlara ulaşmak isterken İnsanlar ölüyorlar Biçare mutsuz insanlar Ah benim faydasız ilimlerle yetişmiş Kur’an cahili kardeşim ah! Tam güneş doğuyor derken âleme Karabulutlar kapladı memleketi yine Ama bir gün güneş batıdan doğacak Daha bir parlak ve daha da sıcak O zaman fitne bulutları kaybolacak Ah benim karanlıklarda kalmış Kanadı kırık göçmen kuşlar gibi Yalnız ve biçare kardeşim ah! Hani bir rüya görürüz karanlıkta Düşler yağar üstümüze bulutlardan dalga, dalga Büyük bir kentin kayboluruz karanlık sokaklarında Çaresizce ulaşmak isterken hedefimize Heyula gibi soğuk duvarlar çarpar yüzümüze Gece gibi karanlık taassup duvarları Ve insanlar ölür Biçare mutsuz insanlar Öğrenemeden hakikatleri Sözler boğazımıza düğümlenir Bir düş yaşarız karanlıklarda ki; kâbus gibi Ah benim sevgili Müslüman kardeşim ah! Doğduğumuzda öğretirler bize hayatı Taşı, toprağı, ağacı dostu ve düşmanı Ama korunmayı biz öğreniriz deneyerek Türlü acılar çekerek Barışın timsali güvercinin Nasıl yuva yaptığını mağaranın ağzına Ve örümceğin ördüğü zayıf ağıyla Dünyanın en kıymetli emanetini Nasıl koruduklarını öğrenerek Yılanın deliğini tıkayarak En sadık insanın nasıl ısırıldığını topuğundan En sevgiliyi görmek isteyen yılan tarafından Yılanları ve yuvalarını tanıyarak Üstümüzde dolaşan kara bulutların Fitne ve azap olduğunu İlahi mesajdan okuyup Fitneyi tam içinde yaşayarak Ah benim İslâm’ı yaşadığını zanneden Samimi Müslüman kardeşim ah! Unutmuş olsan da sıratı ve hidayeti Dünyayı sarmış olsa da şeytanın zalim eli Gelecek günlerin vaat edilen ışığı Artık açıkça görünüyor ufuktan Yeni günün güneşten önceki ilk aydınlığı Merak etme vaat edilen gün çok yakın Doğacak o güneş batıdan her an Doğacak çünkü vaadi var Hakkın! 09-08-2008 Şair, Burhan AKSU |