Kalem Kırılmış
Kalem Kırılmış
Kâlpte yaralarım kapanmaz artık, Daha da büyüdü dilin deştikçe, Senle hayâllerim, ne çoktu, yazık! Belki alışırım daha piştikçe. Dilde kemik yoksa, destur da mı yok! İnsan yaşanana kıymet verir be! Bahane arama! Lâmi cimi yok, Seninle kalmaktan rahat kabir be! "İyi kötü günde" demek, nedir ki! Senin lügatında, bu ’yemek’tir ki! Aklından çıkmaz ki ballı baklava, Artık sığmaz oldun şu küçük eve. Geldiğinde elli, şimdi yüzelli, Sana "yeme" diyen yoktu tabi ki. Kantarlar ayarsız, bozdun besbelli, Kimden ah aldım ben, bilemedim ki! "Doğru benim" dersin, neren ki düzgün! Anam bile bıktı, o da çok üzgün. Misafirliğe de gidemez olduk, Dedikodularla çok vebâl aldık. Allah şu ömrümü çok uzun yazmış, Yaşa yaşa bitmez, senle çekilmez. Daha ben ölmeden kabrimi kazmış, Ne çok isterim de, lâkin girilmez. Mehmedin kaderi böyle yazılmış, Mahkemesi bitmiş, kalem kırılmış. Kalubela’da mı karar verilmiş? Hâlim değişmedi, değişmez artık... 19.04.2018 Ben Bilmem:) |