AYAZ GECELER
kızıl akşamlarda
yosun tutmuş kımıltısız bir denizim sessiz,sakin,keyifsiz neşesi olmayan sesi hiç duyulmayan... kızıl ufukta batarken akşam güneşi ansızın denize ay düşer gecenin yüzü kararır birdenbire bir yıldız kayar yüreğimden geceye hüzün yağar... bir lodos fırtınası sonrası koca bir çınarın gölgesinde derin bir sessizlik hüküm sürer uykusu kaçmış yalnızlığım karanlığın en koyu yerinde nasılda kımıldar içimde... buz kesen bir havada gönül mahzeninde çırpınır durur kanadı kırık uçamayan düşlerim ayaz gecelerin koynunda acıdan titrer buzu henüz çözülmemiş güz vurgunu yüreğim... zemheri ayazında kızılca kıyametler koparken ruhumda yüreğimde hoyrat fırtınalar esiyor günbegün benden ben gidiyor ve ben,donmuş bakışlarımla bakakalıyorum acımasızca tükenip giden nakdi ömrüme... ey sabahı olmayan ayaz geceler... kor ateşlerde yansam da geceler boyu her hazanda dökülse de yapraklarım birer birer geçse de ömrümüzün yarısından fazlası kendimden vazgeçsem de ey sevgili,senden asla vazgeçmem vazgeçmem masmavi düşlerimden hiç tükenmeyen umutlarımdan,sevgimden vazgeçmem sevgili vazgeçmem AYLA CERMEN TÜFEKÇİ / 04.04.2018 |