GÖNLÜM SEVDANA TİRYAKİ
Mavi beyaz gökyüzünde
Gümüş kanatlı kuşlar uçurmuştuk Rüzgârları beklerken Bir ağustos gecesinde Herşeyden habersiz Yok olmuştuk yakamoz eşliğinde Bulutlara saklanırdı oysa bize Ürkek düşünceler sine çekilirdi Zaman bozuk para gibi harcanırdı Tutkunun alışverişinde Ya sevdamızın ederi koca cihana bedeldi Çölde yağmur Kutupta güneş Gecede mehtap Gönül coğrafayamın rengarenk örtüsüydü O ürkek bakışların Ağaç kavuklarına sıkışan nedamet Serseri düşlerim akabininde Yüreğimin maviliklerinden akardı yüzünün şekli Avuçlarımdan su içen serçe gibi ürkek Baykuşların tünediği gibi virane Düşen yaprak misali savunmasız Yüreğin yüreğime teslim olurken Firari dudaklarımızın kızıllığında yitti mahçubiyetiniz Fersiz alevlerle tutuşmuştu başlarken sevda Yıkıldı sensizliğimiz titrek bir heyecanla Gönlüm sevdana tiryaki olunca Peki şimdi Nefes almak yaşamak mı? Sensiz Dil söylemeli tüm hüzzam sözleri Göz ağlamalı kızarana kadar beyazlığı Yürek inlemeli dağlarcasına Kalp sevmeyi devama etmeli mi Giderken ardında acı yaşatacak anılara rağmen NİLÜFER SARP 30.MART.2018 |