GEÇMİYOR ANNE
Terkisine kıyamet yükledim üzüntülerimin
Dört nala sürdüm mahşer vadisine Kan kusup kızılcık şerbet içtim Dert tokuştum mazimde kalan düşler ile Sonra seni andım Kızgınlığıma rağmen Seni andım naif bir tebessümle İlk günkü gibi tazeydin İlk günkü gibi heyecanlıydı kalbim sana Ardından iki çay koydum boş masaya İki laf ettim kendimle İki tatlı cümle kurdum kendi içimde Tekrar baş başa kaldım gerçekle Kurduğum hayal bittikten sonra İstiharesine yattım koca geçmişim Meğer ne çok yanmışım Bu aşkın git gellerimde Ne çok vurgun yemişim Yar diye bağrıma bastığım senden Yar yar diye diye koca bir ah düştü dilime Koca hane dinamitlenip sanki devrildi üstüme Boş sancısı kavurdu sinemi Beni sürerek seraplar alemine Sonra gözlerimi yumdum o nöbetçi uykularıma Tamamını hiç hatırlayamadığım aynı rüyayı Görür gibi oldum gene Ellerinde şefkat mührü Saçlarımı okşadı annem beyazlar içinde Kısık bir sesle üzülme üzülme bu da geçer Biter sancıların diyerek kayboldu gözden Uyandığımda aynı sancı Uyandığımda yine aynı boşluk Mühürlüydü kalbimde Geçmiyor yüreğime ektiği acı Geçmiyor anne NİLÜFER SARP 28.MART.2018 |