ÜLEŞ TOPLAMA
Çocukken arifeyi bizler başka severdik
O günün sabahını everdik de everdik! Yatakta gözümüze gram uyku girmezdi Kör olası geceler sabahlara ermezdi! İçimizde bir ateş kaynardık için için Yataklardan fırlardık üleş toplamak için. Umutlu, mutlu, emin; sokaklara dalardık “Âmin Allah’ım âmin!” Kapıları çalardık. Üzerlik dokumalı evin nazarlıkları Hanaylarda hummalı bayram hazırlıkları. Bereket kadınların kınalı ellerinde Ucu yanık bir türkü dönerdi dillerinde. Bir yandan mütebessim ocaklar yakılırdı Diğer yandan merakla yollara bakılırdı. Kimi haşhaşlı çörek, kimi lokum verirdi Sekerler sert olsa da ağzımızda erirdi. Şakıyan dillerini bahçede bülbüllerin Saadet güllerini dererdik gönüllerin. Köyü altüst ederdik tam iki gün boyunca Ne verirlerse yerdik tıka basa doyunca. Gelecek günler için güvencimiz olurdu Ve gönül huzuruyla gün akşamı bulurdu. Muhabbetle dolardı elde üleş torbası Sırtımızda görünmez bir saadet urbası. Gelenek meydanının galip gelen erleri Ganimet sevinciyle titretirdik yerleri. Biz nasipli, kısmetli, kutlu bir milletteniz Biz ezelden devletli, mutlu bir milletteniz. Çocuk ülüş derdikçe ülüşmeyi öğrenir Tanrı ona verdikçe bölüşmeyi öğrenir. Üleştikçe diyarda artar bolluk bereket Böylelikle art arda abat olmuş bu millet. --- Gelenek görenekle bayramlar bayram olur Yoksa bayramlar bile insana haram olur. 15.10.2017 Salih ERDEM |