Bu bir tebessümdür
bir yola çıkalım vakit geçmeden
hedefe götürür her iz denmesin sahralarda şifa suyu içmeden soluklanmamıza mâriz (1) denmesin rehavet sinmeden lekeyle pasla sen sen ol başını göğsüme yasla bir perde açalım muhayyer fasl’a (2) sallanan mendile tiriz (3) denmesin kalbleri parlatan kalay değildir bu bir tebessümdür alay değildir elektirik almak kolay değildir köhnemiş duvara piriz denmesin kendimize küsüp ayb etmeyelim arkadan konuşup gayb etmeyelim saadet bulmuşken kayb etmeyelim vuslat zamanına kriz denmesin kulak vermeyelim hava civaya nur niyaz edelim dağa ovaya mahkûm olmayalım puslu havaya muğlak görüntüye bâriz denmesin bir sabah umuda gelinecekse aşkda fedakârlık bilinecekse son söylenen lafa gülünecekse fıkraya nükteye târiz (4) denmesin ayağa batmadan diken ve çalı yüklü meyve versin incirin dalı niye bedbahtlara verelim balı „siz yetiştirin biz yeriz“ denmesin mum ışığı kara güne yettikçe kelimeler suskun lisan bittikçe mürayiler bize zulüm ettikçe „bizler sizle dostuz, biriz!“ denmesin Böyle nahoş dostluk yaramaz bize dostlar dost ola da bağrımı eze zevzek embesiller girmesin söze "mahbubene güzel deriz!" denmesin Aydın’ın amacı sevgiyle felah bön bön bakanları kurtarmaz külah yabancı değildir elime silah mahzun aşıklara keriz denmesin (1) Mâriz = hastalık(lı). (2) Muhayyer (fasıl) = Türk müziğinde bir makam (ve icrası). (3) Tiriz = kumaş parçası. (4) Tariz = imalı, iğneleyici söz. 22 Mart 2018, Almanya. Dost ilavesi: Ayarsızı es geç sana laf derse Zamanı gelince vurmalı örse Eğer birileri rütbesiz erse Ortaya çıkıp da " miriz " denmesin!.. Mustafa Bilir, nam-ı diğer Aşık Obalı, Samsun. |
İlelebet muzaffer kalasın...
......................................... Saygı ve selamlar..