YASAK AŞKIN MEYVASI
Aşk ile doldu kalpler nefsine yenik düştü
Evliydi sevgilisi yazık ki kız bilmedi Başkasına aitti artık kavuşmak güçtü Yar bildiği vefasız gitti geri gelmedi Sevdanın kor ateşi olsa da asil kanda Dokuz aylık yolculuk başlamıştı bir anda Kabul etmedi baba öfke durmadı kında Masum olsa da bebek inadından yılmadı Daha üç gün olmuştu gözlerini açalı Bu koskoca dünyaya davetsizce göçeli Anasının göğsünden ak sütleri içeli Kırk yıl geçti aradan yüzü bir kez gülmedi El kadar yavrucağı terk etmeyi seçtiler Bir cami avlusuna bıraktılar kaçtılar Bulunmadı izleri buhar olup uçtular Bir gün olsun arayıp soran bile olmadı Yetim hane denilen koskoca hana kondu Çok geceler üşüdü minik bedeni dondu Kirlenen sarı saçlar soğuk su ile yundu Bıksada soğuk sudan sıcak yuva bulmadı Yetim hanede ondan büyüktü diğer kızlar Dedi n’olur vurmayın vurduğunuz yer sızlar Merhamet etmediler yazık acımasızlar On sekiz yaş umudu bir gün olsun solmadı Reşitsin arık dedi devlet sokağa saldı Bu koskoca dünyada yalnız başına kaldı Fırsat bildi çakalın biri gönlünü çaldı İnandı masum melek dedi derdim kalmadı Oysa derdin büyüğü bu çalak da gizliydi Menfaat çıkar için garibanla sözlüydü Köle bilmişti kızı nede açıkgözlüydü Kırk yılda bir kez olsun şans kapıyı çalmadı Menfaati bitince kesti kızdan kelamı Ne bir haberi geldi nedir bir tek selamı Demedi ki yinede Allah versin belamı Nasipte yokmuş dedi saçlarını yolmadı Gelecek günler için taşısada kaygıyı Bir gün olsun kendine kaybetmedi saygıyı Sevgiye açtı gönlü saklamıyor duyguyu Kirpiğinin ucundan yaşlarını salmadı Bir ada ya sığındı dostluk vefa adına Huzur verdi bir adam bağrı yanık kadına Beraberce vardılar bir kahvenin tadına Kahve soğusa bile muhabbeti bölmedi Aşkı inkâr etse de bal dökülen o diller Sevgi muhabbet ile birleşmek ister eller Samyeli der boş yere sevgisiz geçmiş yıllar Aşka hasret bir kadın süründü de ölmedi 03.05.2016 |